Bazı kadınlar öyle güzel seviyor ki şaşırıyorum.
Adam gibi seven kadınlar vardır.. Hani öyle böyle değil adam gibi.. Ne bir itirazı vardır yokluğuna sevdiğinin ne de bir vazgeçişi.. Yüreğinden gitti diye bırakacak da değildir.. Daha bir sarıp sarmalar öylesi büyük bir şekilde sahip çıkar aşkına.. Gidenin geri döneceğinden öyle bir umudu vardır ki,“gitti” dedirtmez ne yüreğine ne de başka birine.. Sevdi mi adam gibi sever.. Nazlanır, triplenir, kıskanır ama ölesiye sever.. Yan çizmek yoktur onun lügâtında.. Ben sana aşığım dedi mi dönmez sözünden.. Savaşır sevgisinin önüne duran her şeyle, vuslatı bulamasa da bu dünyada onun yüreğine yer eden sevgiyle yaşar ömür boyu.. Gerekirse dilini lâl eder, yüreğini mühürler.. Özlemenin kitabını yazarlar harf harf kelime kelime, uzun uzun cümlelerle.. Özledim diyemezler belki her an.. Bugün yemeğin tuzu eksik derler, ertesi gün oda çok karanlık..
Hani derler ya en çok geceleri düşer gidenler akıllara diye.. Onlarda yoktur gece-gündüz ayrımı.. Adam gibi seven kadınlar; gündüz kalabalıkta da özler, arkadaş ortamında çektiği şuh bir kahkahada da. Gülerken aniden susup uzaklara dalması yoktur onların, o gülüşünün içindedir aslında hasretin uzun soluklu ağıtları.. İçlerinde bir umman vardır, kana kana içseler de yârlarının yokluğunu tek kötü söz söylemezler arkalarından..
Onları yıkan sadece bir ihanettir, sevdaya atılan kara leke.. Bir tek ihaneti affedemezler çünkü lügâtlarında ayrılıktır ihanetin diğer adı.. Böyle bir ayrılığın ardından hoşçakal da denmez kendine iyi bak da.. Bir içlerinde büyüttükleri sevdalarına bakarlar bir de sevdiğim dedikleri adama.. Bilirler ki kalmak kıyamete gebedir onlar için.. Yürekleri ellerinde, sevdaları boğazında takılı kalmışcasına uzaklaşırlar sessizce.. Acı bir elvedadır onlardan arda kalan.. Acı bir elveda..
* Ha, ne diyorduk? Sahiden kaldı mı böyle kadınlardan?