Gönderi

144 syf.
·
Not rated
İlim nokta idi Cahiller onu çoğalttı
Yazarımız bu eserini 1996’da kaleme almış henüz yaş otuz beş yolun yarısı eder zamanlarında..Kendisi lise yıllarında sık sık kaçar kütüphanelerde gün boyu rafları karıştırır kitap okurmuş.Bu romansı kitabı okurken hayal gücünü besleyen daha çok Binbir Gece Masalları tarzında fantastik kitaplar okumuş olacağını nedense daha çok düşündüm.Realist romanları da tekdüze,tatsız ,aslının kopyası olmaktan öte geçmeyen olarak kitabı içinde geçen ifadeden eleştirdiğini düşündüm. Kitabın konusuna gelelim; Osmanlı Döneminde yaşamış (kurgu karakterler)üç mucidin maceralarını ,icatlarının detaylı çizimlerini, başlarına gelen olayları güle güle okuduğunuz,trajikomik olayların anlatıldığı bir romansı.. Benim açımdan bu kitap alternatif tarih kitabıdır.. Okumam boyunca şunu düşündüm öğrencilerime bu kitabı tavsiye etsem benim anlattığım,Nizamı Cedit,Mora İsyanı,Kabakçı Mustafa İsyanı,2.Mahmut devrimleri,Gülhane Hattı Hümayunu,Tanzimat Fermanı,Meşrutiyet’in İlanı başlıklarını Osmanlı toplumu içinde yaşayan halkın gözünden daha eğlenceli seyrederek akılda kalıcı şekilde anlayabilirler .. Gelgelelim kitabın Calud ve Maslahat’ının maceralarının anlatıldığı ve detaylı bir çizimle Calud’un mekanik icadı Zülkarneyn ve Palanketesi’nin erekte bir penis’e benzetildiğini anlayınca bir daha tavsiye noktasında düşündüm:))))Merak edenler bi zahmet kitabı karıştırsınlar.. Şimdi kitabımız Eski Türkçe’den geçilmiyor.Öncelikle Osmanlıca düşmanlığınız var ise bu kitabı okuyamazsınız düşmanlığınız olmasa dili anlamasanız dahi kitabı okuyabilir ve hikayenin akıcılığına kapılırsınız.. Kitap,fantastik bir roman bir kere bunu bildiğiniz halde bazı satırları okuduktan sonra gerçek olabilir mi dur bi araştırayım fikriyle harekete geçip google ‘a başvurmuş kendinizi bulabilirsiniz burdan zaten kitap kendisini okutuyor o kadar titizlikle ve detaylı bir şekilde kurgulanmış bir hikaye örgüsü var ki gerçek olamayacak kadar masal:)))) Kitabı okurken bir isim listesi oluşturabilirsiniz çocuğunuza ya da kendinize bir mahla seçme merakınız varsa aynı zamanda kaynak kitap olarak başvurulabilir.Mesela , davulcuzade cümbüş efendi, fitilikısa zil tevfik efendi, karaaygır sünnetçi imdat efendi, havai efrem bey daha niceleri..100 ‘den fazla böyle gülerek ve düşünerek okuduğunuz isim var.Eğer doğru ise Mercan Dede ismini bu kitap’tan seçmiş..Ben seçse idim yüsrizade tokatçı kevakib efendi ‘yi kendime seçerdim.Tokatlayarak sevmek gibi karşı konulamaz bir sevme şeklim var:))) Yine araştırmalarım neticesinde ulaştığım diğer bilgiler şunlar; kitab film olarak çekilmek istenmiş belki hazırlığı bitmemiştir.Kitap içerisindeki mekanik çizimleri üşenmeden maket haline dönüştüren hobi severler çıkmış.. Son olarak kitabın dili hakkında birkaç düşüncemi daha ifade edeceğim bundan sonraki satırlarda.. Ben iflah olmaz bir eski türkçe severim.Tarihçi olmasam da severdim.Zaten tarihçi olmasam ya savcı ya edebiyatçı ya da felsefeci olacaktım.Her halukarda sevecektim kaderim bu benim. Tamamen yeni türkçe karşıtı değilim ama bir noktadan sonra dile kültürel zenginlik olarak baktığım için zaten fakirim bir de kelime fakiri mi yapayım kendimi mantıksız bana göre.. Bu dil sevdamı bir örnek ile taçlandırayım ..Pazar ‘a gittiğimde çekirdeksiz üzüm severiz alırım ama bir de Tarsus üzümü zamanı vardır böyle sarı sarı liralar gibi mükemmel yuvarlaklıkta ve lezzette hafif çekirdekli ..Kadim Anadolu topraklarında nicedir yetişen envai üzüm var neden sadece son zamanlarda yetişen çekirdeksiz İzmir üzümü ne kendimi mahkum edeyim..Eski Türkçe’de yeni Türkçe’de sadece benim için zaman belirtir. Bakar mısınız motivasyon demek var vesile-i teşvik demek var.İkinci kelime arapça bir tamlama diye kullanmayım mı yani..Ama yaşadığım coğrafya’da kullanılmış dil kültürümde var.Motivasyon kelimesini de kullanırım belki daha çok bile.İki söylenişi karşılaştırdığımda motivasyon bana şu örnekteki duyguyu veriyor;Anadolu’nun bağrından kopup üniversite okumaya gelmiş yağız bir delikanlının kız arkadaşını evine davet ettiğinde kız sorar ne yiyeceğiz el cevap:Patates Oturtması:))))) Ben hep gülerim bu gerçekten yaşanmış örneğe. İhsan Oktay Anar okumak herkesin harcı değildir seçkin bir okur kitlesi vardır katılmak isteyenlere tereddütsüz tavsiye olunur..
Kitab-ül Hiyel
Kitab-ül Hiyelİhsan Oktay Anar · İletişim Yayıncılık · 20204,596 okunma
··
2,418 views
Mustafa A. okurunun profil resmi
İhsan Oktay Anar'ın 7 romanını da okudum. Kendisinin hayranıyım ve 'yazmayacağım dese de 8. kitabını da binbir umutla bekliyorum. Okuduğum kitapları içinde anlamadığım tek kitabı ise Kitab-ül Hiyel'di. Gelecekte tekrar okumayı düşünüyorum. Evet, Anar'ın kendine has bir dili var eski Türkçe kelimelerle uzun cümleler kurmayı seviyor ve ben en çok bu anlatımını seviyorum. Tarihi eserlerinde dekor olarak kullanıyor ama dediğin gibi gerçekle bir alakası var mı bilmiyorum.( Diğer kitapları için diyorum.) Son olarak 'seçkin okur' tespitine de katıldığımı söyleyebilirim.;)) Ellerine sağlık
Bu yorum görüntülenemiyor
Fatma Senâ okurunun profil resmi
Çok açıklayıcı anlatmışsınız kitabın içeriğini, diğer kitaplarını okuduğum için tahmin edebiliyorum, zevkle okuyacağımı düşünüyorum...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.