Gönderi

·
Not rated
"Karanlık, aydınlıkla; beyaz siyahla; düşler gerçeklerle ve sevda, nefretle kıran kırana mücadele verecekti. En büyük yarayı dillerinden dökülen sözcükler açacaktı. En derin acıları tek bir bakışla unutacaklardı. Cesaret, korkaklıkla sarmaş dolaş uyuyacak, şehvet, masum bir tenin kokusuyla doyuma ulaşacaktı. Dokunmak yetecekti ızdıraplarını dindirebilmek için. Teselli, aldıkları nefeslerin birbirilerine karışımında gizlenecek ve bu onlara yetecekti. Ay Işığı Gölge'yi aydınlatacak, Gölge ise Ay Işığı'nın kollarında huzuru bulacaktı." "Aşk bir yüreği mesken edindiyse eğer, o yüreğin korkuyla işi yoktu. O yüreğin tek korkusu kendisiydi. Sahip olduğu tek korkusu sevdasına yetememekti. O yüreğin tek endişesi sevdalısına gidememekti" Dilay, fotoğraf çekmek için gittiği bir mekânda görmemesi gereken bir olaya şahit olur. Gitse gidemez çünkü o kapkara gecede, geceden daha karanlık bir adam dikkatini çekmiştir. Adam namlunun ucunda dağ gibi korkusuz dururken Dilay yerden aldığı taşı silah çekenlere atar ama nereden bilebilirdi bir taşın ona kurşun yarası olarak geri döneceğini. Karan, tek rengi gözlerinin mavisi olan adam, korkusuz, güçlü hayata karşı hep bir mücadele veren deli dolu karakterimiz. Aşka karşıydı taki turkuaz gözlü gardenya kokulu kız onu o çıkmazdan kurtarana kadar. Dilay ve Karan bana aşkın en güzel en masum halini yaşattılar. Çok sınandılar çok acı çektiler ama hep el ele omuz omuza verdiler mücadelelerini. Yan karekterler Engin, Duhan ve onların kalbine davetsiz ansızın gelip yerleşen Alyadua ve Nurperi... Aşk okumayı severim bilirsiniz bu kitapta benim bütün isteklerimi karşıladı o yüzden tavsiyemdir...
Gölge
GölgeHülya Kılıç · Freya Yayıncılık · 20209 okunma
·
111 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.