Gönderi

68 syf.
·
Puan vermedi
Zweig, zweig, zweig
Buraya, ilk defa yapacağım için duyduğum iddiasız bir hisle inceleme yapmak için yazmaktayım. Edebi zevkimin doruğunda, büyüleyici bir hazza kapıldım, o son sayfanın kapağını kaparken içimdeki titreşim yazar R.'nin mektubu bitirdiğinde hissettiğinden fazlaydı, mutlaka daha fazlaydı sanımca. Bilinmeyen kadının, yazar R. 'nin onu hatırlama ihtimaline karşı oluşan her umudunu lıkır lıkır içtim. Son demlerinde, hiç umudu kalmadığında bile bunun ihtimalini hala düşüncesinde yaşattığını içten içe sezerken, ısrarla yazar R. onu asla tanımazken yuttuğum boğazımda kaldı. Zweig ile yeni tanıştım, olağanüstü gecesiyle bende zaten bir etki bırakmıştı fakat şuan hiddetli bir şekilde vurdu bir şeyleri, sanki bir şeyler çarpıştı içimde. Onun da hep dediği gibi -bunları nasıl ifade edebilirim bilmiyorum- :)) (böyle dedikten sonra o mükemmel betimlemelere girmesi, ifadenin dibine vurması...) Böylesine sevgi, böylesine bir aşk, böylesine bir yazar ve böylesine bir tasvir. Belki de hastalık, öyleyse bile böylesine bir hastalık derdim o zaman. Diyebileceğim birçok şeyim daha var muhakkak, hislerim henüz tazeyken yazmak istedim bunu çok yoğun şekilde açıklamalarla kelimeleri yıpratmak istemem, hisler kelimelere fazla bulaşınca sanırım etkisini yitiriyor. Böylece kitap gibi, incelemesi de salt hislerle olmalı, kısa olmalı. Şahaneydi kısaca, edebi zevkinizi dört köşe eder.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,3bin okunma
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.