Gönderi

Yeşil islamin simgesidir. Yeşili seven hakka merhamet ve şefkattir. Yeşili, ağacı, fidanı, fideyi, filizi seven doğayı seven insanı sevendir. YEŞİLİ FILIZLENDIREN VE YASATAN INSANI YAŞATIR. 2000 yılı ilk ogretmenlige başladığım yıldı. 1. SINIF öğrencilerime okuma yazmayı ogrettigimde onlar ağrı Patnos ilçesinin çamurlu tarlalarından ve yollarından okula gelirken her gelislerinde kucak dolusu kır cicekleriyle melek öğretmenimiz diye kosarak sevgiye kucaklar alarak gelirlerdi bana. Sınıf çiçek bahçesine dönerdi. Müdür hademe sınıfları temizlerken çiçek dokuntulerinı temizlemekte zorlandigindan çocuklarıma çiçek getirmeyi yasaklamıştı Nisan aylarında. Bense çiçek demetleri ellerinde ciceklerimle her sabah kavustugumda her sabah yeni baştan sevgilere dogardim. Ve çiçek yasak edildiği için gelemeyeceginden mahzun ve boynu bükük sevincim yüreğimde kaldı demek bir daha çiçeklerim bana nebim kokulu kır çiçeklerini gelincik dalında kan kırmızı sevdalar günlerini papatya sümbül daha nice çiçeği ellerime sevgiden onlarca demet yapıp kucak kucak sevdalarla sinifimizi Gül bahçesine donusturemeyeceklerdi Mahzun ve üzgün, hüzünlü ve durgun oldum. Yüzümde gülüşlerim Gül kokusunu sacamadan nuruyla parlayamadan öylece soluk kaldı. Ve ertesi sabah öğrencilerim çiçeklerim çocuklarım geldiler. Ağrı patnoslu küçük yavrucaklarim, kiymetlilerim okul sırasında hepsinin başı yerde bana bakıp günaydın melek öğretmenimiz diyorlar sevgiyle parıldayan güneşler saçan sevdalarla sonsuz bir hayranlıkla bana bakıyorlar. Günaydın oğullarım kızlarım hadi sınıfa geçelim diyorum. Gül nebimin kokusunu saçan çiçeklerden mahrum olduğum için biraz da burugum aslında. Sınıfa geçiyoruz. Öğrencilerim sırayla yerlerine oturuyorlar. Bir öğrencim öylece selamlastiktan sonra öğretmen masasına her sabah sactigim sevincim, coşkum ve neşem olmadan durgun ve mahzun oluşumu hissediyorlar sanki. Birbirlerine bakısiyorlar. Sonra Reşat oturduğu yerden öğretmenim senin saçların gözel diyor. Sonra Mücahit kalkıp öğretmenim senin ellerin ne gozel diyor. Sonra Remziye kalkıp öğretmenim senin gözlerin ne gözel diyor. Sonra Leyla kalkıp öğretmenim senin yüzün ne kaddar gozel diyor. Sonra Fırat öğretmenim bu kadar gozel olmasan olmaz mı öğretmenim sen hep en gozel maşallah öğretmenim diyor ve ben oturduğum yerde şaşkın bana methiyeler dizen öğrencilerime o güzel bakan gözlerinde kendi varlığımın şükrünü hissederek gülmeye başlıyorum. Teşekkür ederim yavrularım ama böyle konuştukça beni simarttiginizin farkındasınız değil mi diyorum melek öğretmenimiz sen hep gül diyor Vedat ve bir anda tüm sınıf hazır mıyız diyor hepsi bir ağızdan hazırız diye bağırıyorlar bense neye uğradığımı şaşırmışim ne oluyor dememe kalmıyor çantalarında gizledikleri ve sakladıkları kır çiçekleri demet demet çantadan çıkıyor ve kucak dolusu çiçeklerle hepsi çevremde Gül kokusu kahkalarima gülüşlerime ve coşkuma karışmış çevremde meleklerden daha melek ogrencilerim melek öğretmenimiz biz sizi ciceksiz bırakır miyiz dün müdür çiçek getirmemezi yasaklayinca biz de sizi sevindirmek için böyle bir plan yaptık güller gülünden ayrı kalmasın Gül öğretmenimiz siz hep gülün diye size Gül getirdik kucak kucak sevgimizle diyorlar Ve mayıs ayı okul bahçesi yazın bile başı dumanlı ve karlı suphan dağı karşısında ben her sabah Suphan dağına bakarak dağın kar beyazı yüzeyine vuran güneş ışınlarının pariltisini ruhumda hissederek bahar güneşinin ve seher yelinin şefkatini nefeslerime çekerek şükürle ve duayla güne başladığımdan o sabah öğrencilerle tek bir ot bile dikili olmayan bahçeye çiçek ve fide dikmeye karar veriyoruz. Büyük bir şölenle her gün çiçekleri ve fideleri kimin sulayacagina karar vererek ciceklerimizi ve fidelerimizi dikiyoruz Ertesi gün diktigimiz çiçeklere bakmaya koşa koşa bahçeye okul bahçe duvarının yanına yoneldigimizde bir bakıyoruz o da ne diktigimiz tüm Ağaçlar ve çiçekler yerlerinden sökülmüş ve toprağın üzerine öylece bırakılmış Kim ne ister can suyunu bekleyen çiçeklerden ve fidelerden Kim ne ister filizlenmeyi bekleyen baharlardan Hepimizin gülüşleri yüzlerinde solgun ve hayal kırıklığı Yeniden dikiyoruz çiçekleri ve fideleri Anlamıyorum Kim ne ister fideden ve çiçekten neden sökmusler diyorum Öğrenciler ogretmenim ben okulda nöbete kalayım sökmeye kalkanın ağzını burnunu kırayim diyor sınıfın fedaisi Mücahit Hele bakalım inşallah zarar gelmez diyorum Ertesi gün okula geliyoruz ve yine aynı manzarayla karşılaşıyoruz Ogrencilerimleektigimiz çiçekler ve fideler yine sökülmüş ve toprağın üzerine öylece bırakılmış Ve hiç anlayamamistim o zaman kim ne ister çiçekten ve ağaçtan, yeşilden ve fideden diye Yıllar sonra rabbim cevabını rüzgar rüzgar esen yellerde Hakkaride öğretmenlik yaptığım zamanlarda pkk zihniyetli vatan ve bayrak, islam ve birlik, Anadolunun filizlerine, evlatlarına, birliğine kasteden katil ve hain olan pkkli zihniyetin kimler olduğunu anlayınca rabbim cevabını varlığıma duyurmuştu Pkk Anadolu'muzun düşmanı Birliğimizin kastedeni İslam kardeşliğinin hasmi Ay Yıldız hilali hazmedemeyen muslumanligin karşıtı Ve pkk birliğe düşman Kardeşliğe hasım Sevgiye garezi olan ve nesilleri kinine katmaya pusuya yatan ayrık otu Anadolu'muzsa kutlu Çınar Gençlerimizin ve çocuklarımızın zihniyetini bulandırmaya çalışan kirli su pkk Ve pkk islamin düşmanı Yeşilin de düşmanı Bu sebepten pkknin hem islama, hem kardeşliğe, hem gençlere ve çocuklara, hem de ormanlarımıza ciceklerimize fiderimize garezi var Çiçek ve fideyi sevmeyen islam düşmanı katildir ve Anadolu çınarınin hasmi ayrık otudur pkk. Allah cocuklarimizi ve ciceklerimizi, gençlerimizi ve fidanlarimizi, milletimizi ümmetimizi ve ormanlarimizi katil ve hain kirli pkk zihniyetinden korusun ve esirgesin Vatanımızı seviyoruz Islamimizi seviyoruz Yeşili ve insanlığı, birliği ve kardeşliği seviyoruz Allah korusun ve hep esirgesin Esselamünaleyküm verahmetullahi veberagatühü La ilahe illallah Muhammeden Resulullah La Galibe İllallah Muhammeden Resulallah
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.