Gönderi

İdealar Dünyası ve mağara alegorisi
Akıl yürütme, Platon'u tek bir sonuca götürür; maddi dünyadan tamamen ayrı bir İdealar ya da Formlar dünyası olmalıdır. Mükemmel "üçgen" ideası ile mükemmel "yatak" ve mükemmel "köpek" ideaları da orada bulunur. İnsan duyularının bu yeri doğrudan algılayamayaca ğını, bunun bize ancak akıl yoluyla algılanabilir geleceğini söyler. Hatta bu İdealar Dünyası'nın "gerçek" olduğunu ve çevremizdeki dünyanın bunu model alan bir yer olduğunu iddia eder.Teorisine örnek olarak Platon "Mağara Benzetmesi"ni kullanır. İnsanların doğumlarından itibaren içine hapsedildikleri bir mağara hayal etmemizi söyler. Bu mağarada karanlıkta arka duvara bakacak şekilde bağlanmışlardır. Sadece önlerindekini görürler. Mahkûmların ar kasında canlı bir ateş yanmakta ve karşılarındaki duvara gölgesi aksetmektedir. Ayrıca ateşle mahkûmların arasında insanların yürüdükleri ve bazen çeşitli nesnelerin bulunduğu yüksek bir duvar vardır ve bunların gölgeleri duvara yansımaktadır. Bu gölgeler mahkûmların dünya hakkında bildikleri tek şeydir; nesneler hakkın da hiçbir kavramları yoktur. Eğer mahkûmlardan biri bağlarını çözüp arkasına bakacak olsa nesnelerin kendilerini görebilecektir. Ancak bir ömür süren mahkûmiyetten sonra kafası karışmış, ateşten gözleri kamaşmış olacağından, en iyi ihtimalle duvara ve bildiği tek ger çekliğe geri dönecektir. Platon duyularımızın maddi dünyada algıladıkları her şeyin mağara duvarındaki imgelere benzediğine ve gerçeğin sadece gölgelerini gösterdiklerine inanır. Bu inanç onun Formlar teorisinin temelini oluşturur; her dünyevi şeyi algılama gücüne sahip olduğumuz duyularımıza karşılık İdealar Dünyasında "Form" (ya da "İdea”) -o şeyin mü kemmel ve ebedi bir gerçekliği-olarak bir karşılığı vardır. Duyularımızla algıladıklarımız gerçekliğin kusurlu veya noksan "gölgeleri" üzerine kurulu olduğundan bu şeyler hakkında gerçek bir bilgiye sahip olamayız. En iyi ihtimalle bu konu da fikirlerimiz olabilir, ancak asıl bilgiye yanıltıcı duyularımızla değil, sadece İdeaların incelenmesiyle ve yalnızca akıl aracılığıyla ulaşılabilir. Biri görüntü diğeri de Platon'un gerçeklik olarak kabul ettiği bu iki farklı dünyanın ayrımı aynı zamanda sürekli değişen dünyada sabitler bulma sorununu da çözer. Maddi dünya değişime uğrar belki, ama Platon'un İdealar Dünyası ebedi ve sabittir. Platon bu teoriyi sadece köpekler ve yataklar gibi somut şeylere değil soyut kavramlara da uygular. Platon'un İdealar Dünyasında adaletin gerçeği olan bir adalet İdeası vardır; çevremizdeki maddi dünyada bulunan adalet örnekleri onun modelleri ya da ikinci derecedeki değişkenleridir. Aynı şey Platon'un nihai İdea kabul ettiği -ve felsefi sorgulamanın amacı olan- iyilik kavramı için de geçerlidir.
Sayfa 53 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.