Gönderi

126 syf.
8/10 puan verdi
Moskova'dan Devrim Portreleri
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir." Dünya tarihine etki eden önemli olayların başında devrimlerin müstesna bir yeri vardır. Her devrim, fikri yükseklere taşıyan önderlerin sırtında inanılmaz irtifa kazanır. Bolşevik Devrimi de Lenin’in önderliğinde nihayete ulaşmış, dünya tarihinin seyrine etki eden, mühim bir olaydır. Fakat bu önemli olayda Lenin kadar etkili olan onun fikir yoldaşlarının da etkisi ve katkısı mevcuttur. Haklarında çok şey yazılmış devrim önderlerinin, halen biyografileri kitap raflarında yerini almaya devam etmektedir. Louise Bryant’ın “Moskova’dan Devrim Portreleri” isimli eseri de gözlemle çizilen biyografilerle Bolşevik Devrimi sonrasında Moskova’nın nabzını tutmakta… Louise Bryant, yazar sıfatını gölgede bırakacak derecede önemli bir gazetecidir. Ülkesi Amerika Birleşik Devletleri’nin resmî ideolojisinin aksine, farklı görüşlere temayül etmiştir. Özellikle Bolşevik Devrimi sonrası Moskova izlenimleri, Amerika’nın önemli gazetelerinde yayımlanmıştır. Ülkeler arası global entegrasyonun günümüzdeki kadar güçlü olmadığı bir dönemde, gazete köşesi vasıtasıyla ülkeleri, halkları, liderleri ve en önemlisi ideolojik saikleri ülkesinde anlatmaya çalışmıştır. Kendi dünya görüşünün paralelinde Moskova’ya ve devrime olan ilgisini bu şekilde dışa vurarak hem tarihe not düşmüş hem de ülkesindeki yanlış yargıların önüne geçmeye gayret göstermiştir. Eserde Louise Bryant, 18 devrim insanına dair izlenimlerini okura ulaştırmaya çaba sarf etmiştir. İlk aşamada devrimin büyük lideri Lenin ve çevresindekileri ele almış, sonrasında biraz daha geri planda kalan fakat devrim için önemli köşe noktalarını tutan isimler üzerinde durmuştur. Odaklanılan kişiyle beraber bahsedilen hedef insanın bağlı bulunduğu bürokratik, dini, toplumsal vb. çevre de mercek altına alınmıştır (Misal: Tikhon ve Rus Kilisesi, Mihail İvanoviç Kalinin ve Köylüler, Anatoli Vasilyeviç Lunaçarski ve Rus Kültürü). Bryant’ın biyografi metodu ne akademik ne de edebi olup, mesleğinden dolayı haber aktarımının özelliklerini gösterir. Fakat bu noktada edebiyatçılara nazire yaparcasına gözlem gücünün etkin hususiyetleri satırlar arasında dikkat çeker. Anlatım sade, akıcı ve yalındır. Dikkat çekici noktalar üzerinde itinayla durulur. Ele alınan şahsın devrimle ilintisi kadar, onu sahip olunan pozisyona getiren siyasi geçmişi de kısaca özetlenir. Son olarak en can alıcı kısım olarak, yazarın direkt gözlemlerine geçilir. Louise Bryant, direkt temas halinde olduğu sohbetlerine dahil olduğu ve ortamlarına girdiği isimlerin hayatlarına dair her eserde rastlanmayacak gizli noktalara temas ederek elde ettiği bilgileri cömertçe servis eder. Misal Lenin’in aile hayatına dair izlenimler oldukça ilginçtir. Verilen biyografilerde dikkat çekici noktalardan birisi de, devrim liderlerinin arkasındaki kadın karakterlerin üzerinde fazlasıyla durulmasıdır. Louise Bryant, ülkesinde feminist olarak tanınan kadın hakları savunucusudur. Bu yüzden, devrim portrelerinde kadına ve resmedilen şahsın kadın hakları konusundaki fikirlerine özellikle yer verilmiştir. Ayrıca Rusya’daki Kadın Hareketi’ne bir bölüm ayrılmış ve önemli Rus Kadın Devrimci Aleksandra Kollontay detaylı bir şekilde tanıtılmış, Devrim sonrası Moskova’nın kadın konusundaki tutumu irdelenmiştir. Eserin çizilen karakterlerin tanıtımı ve tahlili vasıtasıyla tarihe not düştüğü şüphesizdir. Fakat sadece biyografik bir analiz ve izlenim sunumu söz konusu değildir. Dönemin siyasi havası da satırlar arasında kendisine yer bulur. Louise Bryant, siyasi gündeme oturan birçok güncel konuyu da hedef şahsiyetlerle görüşür. Yazarın muhabirliği esnasında Moskova’da röportajlar yapmış olması, onun sohbetlerine ait ayrıntıların ortaya çıkmasını sağlar. Bu anlatılarda döneme ilişkin birçok bilgi zuhur eder. Özellikle, dönemin Rusya’sına ilgi duyanların gözden kaçıramayacakları bu önemli bilgiler, kitabın tarihi misyonunu su yüzüne çıkarır. Eserin Türk tarihini ilgilendiren önemli bir yönü de dikkatten kaçmamalıdır. Osmanlı’nın son dönemlerinin önemli figürü Enver Paşa için ayrı bir bölüm düzenlenmiştir. Enver Paşa ile uzun süre (yaklaşık 6 ay) Moskova’da aynı yerde konaklayan yazar, hiçbir yerde yayımlanmamış birçok ayrıntıyı okuruna verir. Özellikle Paşa’nın dünya görüşü, mizacı, fiziksel görünümü, siyasi gündeme dair tespitleri akılda kalıcıdır. Eser, sırf Enver Paşa hakkında yazılan bu kıymetli gözlemler için bile tercih sebebi olabilir. Zira Paşa hakkında yapılan tespitler, onu olumsuzlamayı görev addedenleri mahcup bırakacak haddededir. Zira Louise Bryant fazlasıyla dışarıdan objektif bir köşede durarak, Paşa’yı değerlendirir. Eserin çevirisinin gayet iyi yapıldığını belirtmek gerekir. Bazı çeviri eserlerde öne çıkan anlatım bozukluklarına, iç tırmalayıcı nüanslara, iyi okurun ağız tadını bozan bazı etmenlere eserde rastlanmaz. Ayrıca çevirmen -ön söz kısmı başta olmak üzere- okura fazlasıyla yardımcıdır. Louise Bryant’ın dönemi için yabancı olunan, gündeme dair önemli isim ve olaylar dipnotlar vasıtasıyla açıklanır. Eser, her ne kadar akademik bir hüviyete sahip olmasa da akademik metinler için önemli bir referans kaynağı olmaya adaydır. Eserin, 1923 yılında basılması ve bizi ilgilendirmesi düşünüldüğünde yüzyıl sonra da olsa, böyle bir eseri okumak okur için önemli bir avantajdır. Yazarın da eserinde bahsettiği gibi, “Büyük olaylar, büyük insanlar yaratır. Büyük olayların ortasında kendi varlığını sürdürecek kadar güçlü olmak bile büyük olmak demektir.” Tarihe olaylar açısından bakanlar için; sadece olayın gerçekleşmesine dair bilinen ayrıntılar vurgulanır, isimler ise sadece sinema ve tiyatroda başrol oyuncularının sunumu gibidir. Oysa her isim bir dünyadır. İsimlerin altı eşelendikçe ortaya çıkanlar; insanları inanılmaz şaşırtır. Şaşırtıcı bu nüanslar, yeri gelir dünya tarihine etki eden büyük olayların tetikleyicisi olur. Kaos teorisindeki kelebek etkisi benzeri bu durum; dünya tarihinde önemli kişiliklere ilişkin detayların derinliklerine inildikçe görünür hale gelir. Misal Lenin’in kardeşinin Çar’ın idam kararına maruz kalması; onun içindeki devrim ateşini tetiklemiştir. Sonuçta Lenin’in lokomotifi olduğu fikir aksiyonu Çarlığı yıkacak güce erişmiştir.
Moskova'dan Devrim Portreleri
Moskova'dan Devrim PortreleriLouise Bryant · Runik Kitap · 202011 okunma
·
155 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.