Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
HİCBİR KADIN BENİ YARATICIM KADAR İYİ TANIYAMAZ! Son sayfalarına doğru Woolf'un elindeki kitabın yazarı ile geçirdiği diyaloğu ben de Virginia Woolf ile geçirdim. Aynı onun gibi geçirdim. Önünde şahıs yoktu ama kitabı vardı. "Ne yazması gerektiğini düşünürken neler yazdığını okumak için sayfaları cevirdim" diyordu. Bende bu kitabı okurken öyle yaptım. Anlamaya çalıştım onu. Bir kadın olarak Virginia'yı hiç anlamaya çalışmamış olmak istemedim ve dikkatlice okudum. Zamanında tacize uğramış bir kadın olduğunu biliyordum Woolf'un. Bu noktada mağdurdu bana göre. Üzgündüm. Eşcinselliği benimseyen bir kimse olduğunu biliyordum. Bu noktada tam karışısındaydım onun. Karşı koymaya açıktım. Psikolojik rahatsızlıkları vardı ve bütün bunların hayatı ve kitapları üzerindeki etkisi aşikardı ama ben okuyup gördüm. Ben kadınların değer görmesi gerektiğini savunan bir peygamberin ümmetindenim en başta. Şimdiki dizi ve filmlerde insanların akıllarına yanlış algılar ile kazınmaya çalışan müslümanlığa mensubum. Ben kadınlarını yakan biçen diğer tahrif olmuş dinlerin mektebinden değilim. Ecdadım da değildi. Birbirlerinin değerini bilen ve birbirlerine katlanamayacakları zorlukları yüklemeyen karşılıklı sevilen ilişkilerin içindeydi benim ecdadım. Tabi bunu ailesinde dindarlık adı altında geleneklerini yaşayanlar bilemez. Ülkemizde öyle saçma gelenekler var ki sebebini din sanıyor cahil insanlar oysa din ile alakası yok. Geleneklerinizden kopun ve biraz okuyun lütfen okuyun. Kulaktan duyma şeylere inanmayın. Milletimizin müslümanlık konusunda bu kadar cahil olmasından ve cahil ölmesinden nefret ediyorum. Lakin elinden neredeyse tüm dinini öğrenme imkanları alınmış ülkemin erkeğinden ve kadınından ne bekleyebilirimki. Belki biraz özveri ve azim bekleyebilirim araştırmaları, okumaları için.. Kadın ve erkek eşittir diyerek gelinen günümüze bakalım şimdi. Evet mecbur Virginia Woolf gibi olacağız artık. Yani nasıl olacağız. Kendimize ait bir odamız ve paramız olacak. Nasıl olacak bu. Tabiki bize değer veren eşlerimiz, ebeveynlerimiz tarafından karşılanarak değil. Kendi çabamız ile olacak. Eşit hale gelelim derken eline bez almamış erkeklerin yanındaki kadınların sırtında iki iş olacak hem evin işi hem para işi. Böyle mi olacak? Madem ben elime işimi alıyorum sen de eline bez al bakalım! Kadın güçlü olmak zorunda. Hep zorunda. Kadın bunu yapmak zorunda, şunu yapmak zorunda! Kadınların feministlik adı altında işkence görmesinden usandım ben. Ama bu devirde başka yaşama hakkı verilmiyor kadına. Demem o ki erkekler, evet sizler, kadınlara değer vermeyi bilemeyen sizler, bu düşünceyi geliştirdiniz. Bu feminist ruhun nefes alma nedeni de sizsiniz. Sevgiye, birbirine minnet duymaya gerek kalmadığı çağlardayız evet ve bu tutumun sebebi erkeklerdir bana göre. Virginia'nin durmadan vurguladığı gibi dine uymaktan da değildir bu. Dine uymamaktan kaynaklanır. Şerefi sadece kadına yükleyen ve durmadan bileğinin gücüne inanan erkeklerin eksikliğinden.. Beni benden daha iyi tanıyan bir yaratıcının olduğuna inanıyorum ben o halde hićbir kadın beni Rabbimden daha iyi ne tanır ne de tanımlar. Demem o ki kadın güçlü olmak için üzerine farklı yeni bir sürü başka sorumluluk almak zorunda olmamalı. Erkeğe benzemesine gerek yok. Günümüz kadın ve erkek mesleklerinin hepsinin aynı olması aynı ortamlarda çalışılması vs bunlar dinimizin uygun bulmadığı şeyler olduğu doğrudur ve doğrudur bu.Dinin bu kanununa uymayan çağımızın ve bizden çok önceden beri bu tutumu takınan batı medeniyetinin durumu ortadadır. Çözümün bu olmadığını hala anlamadık mı? Medeniyet erkek ile kadının istediği gibi yatıp kalkması değildir. Cinsiyetçi özgürlük diyerek saldırılan insanlığımızın haline yazık. Hastalıklı zihinler doğurur bu tutum. Daha iyiye gideceği yerde daha kötüye gidiyor insanlık. Her gün müslümanlıktan uzaklaşan insanlığın bir nefese ihtiyacı var. Ama en gerekli kitap en tozlu raflarda... Çözümün başında bence erkeğin kendi sorumluluklarını hatırlaması gelir.Değer vermeyi bilmeyen adama değer vermemeli ama aynı zamanda omuzlarımıza yüklenen fazla sorumlulukları da kabul etmek zorunda değiliz. Kadın olarak içimizde merhamet var şefkat ve annelik var bu duygularımızı feminist zihniyet uğruna bastırmak zorunda değiliz. Virginia woolf kadınların ipleri eline almasını söylüyordu. Bence bu çağrıya bütün kadınlar birden olmasada yavaş yavaş uydu. Ne yalan söyleyeyim iyi bir ders oldu herkese. Üzgün değilim. Üstelik kendi gücünü üstünlük sayan erkeğin katlettiği bunca kadın varken etrafımızda. Bu bir yanlış tutum ama başka yanlış tutumlar bunu doğurdu. Eğer islam ahlaki üzerine gençler yetişebilirse bu tutumların için de resmen bir mucize.. Yine de umudumu kesmiş değilim. Özet olarak; insanın insan olarak hakları, kadının kadın olarak, erkeğin erkek olarak hakları vardır vesselam.. Bunlar birbirine karıştırılıp çorba edilmek zorunda değildir! Her şeye rağmen Virginia'yı anlıyorum çünkü bu düşünceyi doğuran nedenleri anladığımı sanıyorum. Üstelik harika bir dili ve üslubu var sahiden. Bence beğenilesi. Başkalarının zor bir kitap demesine rağmen ben okurken zorlanmadım. Bir gün başka bir kitabını daha okuyabilirim. Güle güle Virginia, tanıştığıma memnunum.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Palto Yayınevi · 201538bin okunma
··
1.771 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.