1908-1969 yılları arasında yaşayan Turhan, Avrupa'da psikoloji ve sosyoloji alanlarında eğitim almış çok yönlü bir fikir ve kültür adamıdır. 1958 yılında yazdığı bu eserde; batıdan örf ve adeti almaktan ziyade, ilim tekniğini almanın garplılaşmaya giden yolun aslının bu olduğu üzerine vurgu yapıyor ve bu yolda uzun vadede ilerlemek adına çeşitli tespitler yapıp, çözüm önerileri sunuyor. Batılılaşmanın nasıl olması gerektiğini, Türkiye ve Osmanlı da modernleşme sürecini, garplılaşmanın sadece kılık kıyafetle değil, ilimle-eğitimle olması gerektiğinin ve aslında batılılaşamamızın/yahut yanlış batılılaştığımızın sebebi olarak Türk münevverlerinin bu konu da hali hazırda yeterli olmadığını söylüyor. Ekseriyetle her eserinde bilim ve bilim zihniyetinin üzerinde duran Turhan, dünyayı anlamak için yol göstericinin bilim olduğunu sürekli vurgulamıştır. Garplılaşmadan ne anlıyoruz? Neden garplılaşamadık? Türk toplumunun batı karşısında ki konumu nedir? Osmanlı Devleti neden durakladı? Garplılaşmanın neresindeyiz? Tüm bu soruların cevabı ilim ilim ilim... Bir memlekette ilim olmadığı takdirde batılılaşmadan söz edilemez ve hakiki ilim müesseseleri kurulmadıkça bütün değişmeler bir kalıptan ibarettir... "İnsanımızın bilgi ve görgüsünü arttırmadan, yaşayış ve düşünüş tarzını ilmi esaslara göre değiştirmeden ne kalkınmanın, ne sanayileşmenin ne de garplılaşmanın mümkün olmayacağını ve eğer ilmi esası küçümser ve onun muasır medeniyetteki ehemmiyetini kavrayamazsak akıbetimiz felakettir." der Kitap, zamanın diliyle yazıldığı için anlaması zor kelimeler barındırıyor, fakat kitabın sonunda kelimelere dair derlenmiş sözlük bulunuyor. Son olarak, Cemil Meriç'in de dediği gibi; " Ne batılı olmayı başarıyoruz, ne de doğulu."

Garplılaşmanın Neresindeyiz?Mümtaz Turhan · Altınordu Yayınları · 2015130 okunma

·

142 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.