Bu kitap 5 yıl boyunca mektuplaşmayı sürdüren ve bu süre zarfında 2 kez nişanlanan fakat hiç evlenemeyen Felice ile Franz Kafka'nın mektuplarından oluşmaktadır. Genel olarak baktığımızda Felice ile Franz Kafka aslında çok az yüzyüze görüşme fırsatı buluyor fakat mektuplaşmaları hep sürüyor. Bu yüzden de aklıma Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplar için yapılan bir yorum geliyor, yorumu biraz değiştirmek gerekirse şöyle denilebilir; Kafka Felice'ye mi aşıktı yoksa yazmaya mı? İçimden bir ses Kafka için her zaman yazmanın birkaç adım önde olduğunu söylüyor. Felice Bauer ile Franz Kafka, Kafka'nın yakın arkadaşı olan Max Brod'un evinde 1912 yılında tanışmışlardır. Kafka bu ilk karşılaşmayı ve tanışmayı 27.10.1912 tarihli mektubunda yaklaşık 5-6 sayfa süresince anlatır durur. Başka mektuplarda da o gün Felice'ye dair hatırladığı şeyleri anlatır, böylece onu gördüğünde ne kadar etkilenmiş olduğuna ve o günü onu izleyerek geçirdiğine Felice'yi ikna etmiş olur. Ardından romantik bir mektuplaşma süreci başlar. Kafka'nın mektup gelmediği için yakınmalarına, mektup geldiğinde havalara uçma hallerine bu kitapta da rastlıyoruz. Milena'ya yazdığı mektupları birkaç kez okuduğum için karşımda nasıl bir aşk adamı bulacağımı zaten az çok biliyordum. Kafka genel olarak bazı insanlar gibi tüm duyguları zirvede yaşayan bir insan. Bazen ufacık bir sinek onu depresyona sürüklüyor bazen bir mektup geldi diye kendini bir padişahtan daha şanslı sayıyor. Bu ikili ruh hallerine bu mektuplarda da rastladım. Elbette Milena'ya yazdığı mektuplarla arasında çok fark vardı. En büyük olsansa Kafka'nın bu aşkı yaşadığı zamanlarda genç olmasıydı. Karşımıza yirmili yaşlarda aşık bir Kafka çıkıyor. Elbette genel ruh halinin her zaman aynı olduğu anlaşılıyor fakat Milena'yla tanıştığı, mektuplaştığı dönemlerde Kafka biraz daha ağır bir ruh haline sahipti. Bu kitabı okurken resmen genç Kafka'yla tanıştım diyebilirim. Yaklaşık 700 sayfa olup 5 yılın mektuplarını içeriyor olması da Kafka'yı daha fazla tanımamıza olanak sağlıyor. Bu mektuplar, kitapların veya öykülerin yazıldığı dönemleri içeriği için aslında tam manasıyla Kafka'nın kitapların arkasına sakladığı ruhunu gözler önüne seriyor. Kafka'yı seven veya anlamak isteyen herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. (Ve eğer benim gibi Milena'ya Mektuplar'ı severek okuduysanız bu kitabı okurken Milena'ya ihanet ediyormuş gibi hissedeceksiniz.) Sevgilerimle!

Felice'ye MektuplarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2016643 okunma

·

310 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Betül