Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Roman tanıtım part 1~ zaman meftunu (Kaleme aldığım roman denemesi.. minik bir kesit) Cinayetin seneler sonrasında gün yüzüne çıkacağını bilmeyen katil, eski defterleri kapamış yoluna odaklanmıştı. Taki maktulün yazdığı mektuplardan biri sahilde dolaşan gölge adamın önüne düşene dek. Sahilde o sıra dolaşan adam gölge adam. Gölge adam diyoruz biz ona çünkü adı sanı yok, onun derdi içiyle, geçmişiyle. Bu adam olaylardan haberi olmayan bir şahıs, sürekli iç sesiyle geçmişini kurcalayan bir tip. Mektubu bulduktan sonraki durumuna gelin bi göz atalım. 👇 Masaya koydu elini, başına catlarcasına bir ağrı saplanıverdi, düşünme eylemi zihnini bulanıklaştırıyor, kült bilgi yığını onu ele geçirmeye ant içiyordu. Gözü mektuba ilişti.. Mektup.. sararmış.. köşeleri kıvrılmış.. senelik.. eski.. Ve bunların ışığında "ben nasıl bir hikayenin içindeyim böyle" düşüncesi.. Su bardağını eline aldı, ağır ağır kendine doğru çekti ve dudaklarına değdirdi. Düşünceli bir halde gözlerini kısarak, düşünme eylemini gerçekleştirmeyecek şekilde suyu bir dikleyişte içiverdi. İç sesi erken davrandı, su içme eylemini yeterli bulup söze karıştı; "Hayatım roman gibi içimde okunurken, göçmen kuşları tünüyor pencereme. Ve hayatın bana fütursuzca sunduğu dertleri ipekten bir halkaya boncukları sıralıyordum. Yalnızlık huzur verdiği kadar çileden çıkaracak derinlikte saçmalıyordu, her gün tekrara saran bu yalnızlık duygusu beni iyiden iyiye filozof yapmış, sıkılgan bir ruh durumuna getirmişti. Bir gün seninle dertleşelim genç adam diyorum, o marjinal düşüncelerini bize de anlat ki yalnızlığı bertaraf edelim. Tam yalnızlık değil bu sendeki, böyle kalabalıkların sağını solunu yoklayan ama bir türlü aitlik duygusuna bürünememe durumu. Değil mi genç adam? " Başını ellerinin arasına aldı, " susmalısın iç ses denen mahluk.. Sus şimdilik. Ses kaldırmıyor başım.." susturmuştu iç sesini. Zihni bir buhranı andırıyordu. "Ben bu mektubu buldum sahilde, fakat ne veda mektubu ne de bi ayrılık. Bu mektup babanın oğluna yazdığı mektup orasını anladım. Bu mektubun devamı olmalı ama nerde? Odaklanman gereken asıl sorun şu ki ; o mektupları nerden bulmam gerektiği?" Bu çıkmaz sokağın eşiğinde ceketini alıp çıktı genç adam. Olay yerine yani mektubu bulduğu yere gidecekti. Akla ilk gelen şeyi yapacaktı. Tabiki olay yerine gidecekti. Beyoğlu'ndaki apartmandan bozma evinden çıkarak loş bir koridordan sonra taksi çevirmeye yeltendi. Gidiyordu. Aklında takılı kaldığı geçmişi, önünde ilgilenmesi gerek yığınla bilmece...
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.