Hani sana eski bir han kapısı göstermiştim
Ölümün sanki çağdaş bir cesedi gibi kaldı sende
Bakamamıştın hani
Belki benim belki de kendi bırakılmışlığın geldi aklına
Ölümüm belki de.
Ben bazan öyle olurum işte elin elimden düşünce.
O zaman işte eğilir bakarım ölümüme
Ve birden dağılmış, dökülmüş bulurum etimi ve sevmem
Sevmem ölümün hiçbir biçimini
Hele senin ölümünse
Çözülüşüyse etinin.
Ben ki o kadar çok sevdim
Yıkıldım ki o kadar
Bir cehennemim artık.
Ben bıçaklar, tabancalar, bukağılar, zincirler, zincirlerim
Fitılli bombalar taşıyan cebinde
Bir terörcü bir baskı adamı, ölümler yöneten
Kendi cesedini kendi sürüyen içinde zindanlar, içinde büyücüler, engerekler, zebaniler, yeraltı mezarları
Dante'den bir satır yani.
Ben bazan böyle olurum işte elin elimden düşünce.