Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
Şeker Portakalı 5 yaşındaki Zeze isimli bir çocuğun acı hikayesini anlatıyor. Brezilya’nın ücra bir kasabasında çok fakir bir ailenin çocuklarından biri olan ve 5 yaşında olmasına rağmen hayal gücü ve zekası çok gelişmiş olan Zeze çok yaramaz bir çocuktur. Yaptığı yaramazlıkları ona “içindeki şeytanın” yaptırdığına inanır. Nitekim mahallede yaptığı yaramazlıklar her çocuğun yapabileceği sıradan yaramazlıkların çok ötesindedir. Çok meraklı olan ve çevresindeki her şeyi keşfetmeye çalışan bu çocuğun diğer ilginç noktası ise okumayı çok erken çözmesidir. Bu yüzden öğretmeni tarafından sevilir ve öğretmeninin gözünde ve sarışın kıvırcık saçlı bir melektir. Zeze, hem babasından hem de abisinden sıklıkla dayak yer öyle ki bir keresinde yediği dayaktan dolayı haftalarca yataktan çıkamaz. Zeze’nin babası işsizdir ve aile bu yüzden büyük bir fakirlik çeker. Taşınmak zorundadırlar ve bu Zeze’ye acı verir. Taşındıkları yeni evin bahçesinde çeşit çeşit ağaç bulunmaktadır ancak Zeze bahçedeki şeker portakalı fidanını sahiplenir ve kendi fidanı olduğu için ona ilgi gösterir. Fakat bu şeker portakalı fidanının başka bir özelliği daha vardır. O da Zeze ile konuşmasıdır. İkili bu sayede çok iyi arkadaş olur ve Zeze tüm gün yaptıklarını şeker portakalı fidanına anlatmaya başlar. Yeni yıl yaklaştığında Zeze de her çocuk gibi hediye bekler. Fakat ailesi çok fakir olduğu için pek umudu yoktur. Buna rağmen pabuçlarını kapının önüne koyar ve odasında beklemeye başlar. Gelenek olarak babası kapının önüne hediye koyması gerekir ve Zeze merakına yenilerek hediye var mı diye kapıyı açar. Tahmin ettiği gibi hediye yoktur fakat karşısında babası ıslak gözler ile ona bakar. O an babasının acısını hisseder fakat artık çok geçtir. Yaptığı bu davranışı ile babasını çok üzmüştür ve bunu telafi etmek için babasına hediye almaya karar verir. Bunun içinde ayakkabı boyama kutusu alır ve yollara düşer. İşler pek iyi gitmez ama yine de bir şekilde hediye için gerekli parayı bulmayı başarır. Hediyeyi alıp babasına verdiğinde artık ondan mutlusu yoktur. Onun içinde hem bir şeytan hem de bir melek vardır. Bir taraftan herkes yaramazlıkları ile ona bela okurken diğer taraftan öğretmeninin masasındaki vazo boş kalmasın, öğretmeni üzülmesin diye çabalayan bir çocuktur Zeze. En büyük hayallerinden bir tanesi ise yarasa gibi kasabanın en havalı arabası olan Portekizlinin arabasının arkasına asılarak rüzgarı hissetmektedir. Bir gün cesaretini toplar ve bunu dener. Fakat denemesi ile başarısız olması ve Portekizliden dayak yemesi bir olur. O gün büyüdüğünde Portekizliyi öldüreceğine dair yemin eder. Nefret ile başlayan bu ilişki bir süre sonra çok iyi bir dostluğa dönüşür. Bu dostluk Zeze’nin hayatını çok değiştirir. Artık durulan ve yaramazlık yapmayı bırakan bir Zeze vardır. Tabi bu bağlılık Zeze’nin yaşayacağı acının artmasını sağlar. Portekizli, Zeze’ye ömür boyunca unutamayacağı bir acı yaşatacaktır.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2020229,5bin okunma
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.