Gönderi

632 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Gölgeler kraliçesi / Sarah J maas
Gölgeler kraliçesi || #kitapyorumu (cam şato #4) (Serinin 4. Kitabına geldik, diğer kitapları okumayanlar için spoiler içerir) Konusu: Aelin, 3. Kitabın sonunda Wyrd anahtarlarından bir tanesinin yerini öğrenmişti. Bu kitapla, eski yuvası Rithfold'a dönmüş ve eski ustası Arobynn ile, o Wendlyn'e gittiğinde şatoda olaylar yaşayan yüzbaşıyla ve yıllardır görmediği kuzeni Aedion ile yüzleşmesi gerekemektedir. Bir yandan Dorian ve onu Wyrd tasmasıyla kontrol eden iblisi, bir yandan da Manon Siyahgaga'nın Morath'ta yaşadıklarını ve Elide karakteriyle tanışmasını okuyoruz. Kitap yorumum: Herkese merhaba! Bugün cam şato serisinin 4. Kitabı gölgeler kraliçesi kitap yorumu ile geldim. Direk olaya giriş yapıyorum. Kitabı çok çok sevdim ama sevmediğim bir iki konu da var tabiki hemen başlıyorum. Öncelikle 3. Kitapta Aedion karakterini tanıdığımızda kuzeni Aelin'a ne kadar bağlı olduğunu görmüştük. Ben bayadır bu kavuşmayı bekliyordum ve sonunda ikisinin kavuşma yeri tam da beklediğim gibi çok güzeldi. Ama aynı şeyi Chaol için söyleyemeyeceğim maalesef. Yani karakterin bozacağını biliyordum ama böylesini beklemiyordum. 2. Kitapta yaptığı şeyler için Celaena çok fazla tepki gösterdiğini düşünmüştüm. Saçmaydı yani adamın yaptığı çokta bir şey yok bence. Zaten ölen kişide kendi rızasıyla ölmüştü. Orada olanlara asla Chaol'u suçlamadım. Ama gelin görün ki gölgeler kraliçesinde, "Sen hiçbir şey hak etmiyorsun Aelin, ben kıçımı kurtarayım diye Dorian kendisini feda etti bunun suçlusu bile sensin" moduna girdi. Pardon Chaol'cum da NE? Bide düşüncelerini okuduk. Ölüm gibiydi. Bu kadar sevdiğim bir karakter nasıl böyle birine dönüştü dedim. Kitabın en kızdığım hatta tek kızdığım noktası bu. Ama her ne kadar ilk başlarda gıcık olsa da sonlara doğru yaptığı fedakarlıklar gözüme girmesini sağladı. Doğruya doğru. Şafak kulesinde onu tekrar seveceğimi düşünüyorum ve Chaol'a kucak açmaya hazırım. Her şeye rağmen evet. Devam ediyorum. Aelin, Rithfold'a gidince normal olarak Rowan karakterinden ayrılmıştık. Onu bu kadar özleyeceğimi düşünmezdim. 3. Kitapta onun hakkındaki düşüncelerimi söylemiştim. Artık 3. kitabın sonlarına doğru sevmeye başladığım Rowan'a, bu kitapta aşık olduğumu söyleyebilirim. Özellikle o kavuşma sahnesi mükemmeldi. O kadar harika birine dönüştü ki. 3. Kitapta birbirinden nefret eden 2 düşmanken Aelin ve Rowan, bu kitapta aslında birbirlerinden ne kadar hoşlandıklarını fark ettiler. Çifte bayılıyorum! Peki Aelin'ın zekası. Yani gerçekten diyecek bir şey bulamıyorum. Aelin'ın her hamlesi o kadar şoke ediyor ki! Mesela herkesin umudu kestiği bir anda diğer karakterlerin arkasından çevirdiği işleri öğreniyoruz ve bu sayede herkesi kurtarıyor. Aedion her ne kadar bı olaya sinir olsa da ben çok seviyorum. Manon'umuz. Serideki net en sevdiğim karakterlerden biri. Cadıcığı 3. Kitapta tanımıştık ama Aelin ve tayfasıyla herhangi bir karşılaşması bile olmamıştı. Bu kitapta yolları kesişti. Hatta bir yer var. Dorian Manon'un gözlerine bakıyor ve adını falan hatırlıyor. O kadar iyiydi ki orası. Bide bir tane daha vardı, "cadı katiline, insan hala onun içinde" gibi bir yerdi ve beni mahvetti... O zamanlar (3. kitabı okurken) biraz Manon yerlerinde sıkıldığımı, aramda onunla çok duygusal bir bağ oluşmadığını söyleyebilirdim ama gölgeler kraliçesi ve fırtınalar imparatorluğunu okuduğumda neredeyse ana karaketerimiz kadar çok sevdiğimi fark ettim. Abraxos olsun on üçler olsun her şeyiyle çok güzeldi. Yeni gelen karakterlerden Lysandra ya da bayılıyorum. Onun geçmişine çok üzüldüm ve Evangeline'e olan bağlılığına bayılarak okudum. Kitaptaki EN EN harika şey ise tek bir karakter değil bir sürü karakterin bakış açısıyla okumamamız. Aelin, Rowan, Dorian, Manon, Lysandra, Aedion, Elide, Chaol Ana ve yan karakterleri bu kadar içime işleyen tek yazar Sarah. Karakterlerle bağ kuruyormuşum gibi hissediyorum. En sevdiğim karakterlerden biri de Dorian. Dorian'ım ne çektin aşk böcüğüm. Kitabın sonunda dedim ki, işte Dorian karakterinden bunu beklerdim... Çok seviyorum yiaa Düşmanı nasıl yenecekler hiçbir fikrim yok. Her defasında krala 'bunu da yapmazsın artık!' diyorum ve gidip onu da yapıyor. Yani cidden kafayı yiyeceğim duvarın önüne oturtup bunlar nasıl kazanacaklar diye bön bön bakıp düşünüyorum. O kadar güçlü ki düşman. En son cadılara iblis çocuğu doğurtturmak meselesinde tansiyonum fırlamıştı. Kitabın sonunda neyseki istediğim bir şey oldu. Ama sonra baktık ki buz dağının görünen kısmını biliyormuşuz. Biri gitti daha fenası geldi. Kitaba o kadar çok post it attım ki hiç post it atmayan birinin nasıl bu kadar attığımı da düşünüyorum. Kitabı ne kadar sevdiğimi post it sayısından da anlayabiliriz bence. Neredeyse 700 sayfaydı ve 1 sayfasında da sıkıldım demedim çok ciddiyim. Seri cam şato ile başladığında ortalamaydı ama her ilerledikçe kat kat daha güzelleştiğini görüyoruz. Hatta herkesin dediği gibi seri tamamen 3. Kitap ile başlıyor. İlk kitapta okuduğumuz şeyler şu kitabın ve 5. Kitabın yanında vasat kaldı. Cidden seri en fovorime girdi daha ne diyebilirim ki bilmiyorum. Sadece gözünüzü korkutmasın seri su gibi gidiyor. Ben yine asla susmuyorum bir bu kadar daha yazabilirim.
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,412 okunma
·
447 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.