Öncelikle kitabı gerçekten beğenmedim. Yarım bırakmamak, okumak için okudum diyebilirim. Yaz dizileri gibi saçma bir konusu vardı. Koskoca şirket sahibi bir erkek baş karakterimiz Bora bey ve Nehir diye bir kızımız var. Nehir’imizin babasının şirketi batmasın diye şirketleri birleştirme şartı olarak bu çiftimiz evleniyor. Klasik erkek baş karakter kötü, emir veren, yasaklar koyan, çapkın erkek ve en önemli zengin olması tabii. Nehir yürüme engeli olduğu için sürekli bi muhtaçlık, üstünlük konusu geçip duruyor. Mesela Bora’dan bir alıntı paylaşacağım: “O zaman iyi dinle küçük, bu evliliğin muhtaç olan tarafı sensin. Babanın şirketi batmasın diye benimle evlendin, bu yüzden bu evlilikte Bora Karahanlı kuralları geçer güzelim! Bir, sen benim dışımda kimseyle görüşemezsin; iki, ben senin dışında istediğim herkesle görüşebilirim.” Syf:79 Zaten bu alıntı size tüm kitabı özetliyordur. Ve beyefendi kıskandığı(!) için zaten yürüme engeli olan kızımıza telefon, odadan çıkma, sürekli uyuma gibi saçma yasaklar koyuyor. Zaten kız başka ne yapabilir? Bu sohbet ise sayfa:167’de geçiyordu. Hayatımda okuduğum en kötü ikinci kitabımdı diğeri de zaten aynı yazarın asansör kitapıydı. Yazar zaten küçük okuyuculara hitap ediyor gençler bunları okuyup özeniyor. Kendini beğenmiş tek gecelik ilişkileri olan bir erkeğe kendini beğendirmeye çalışan bir kız oluyor sürekli ve bunu normal bir şey sanıyor herkes bi zaman sonra. Erkek her şeyi yapabilir ama kız ona benzer bir şey yapınca erkeğimiz sinirleniyor. Ve bunu kıskançlık sevgi olarak gösteriyorlar ve bunun gibi kitapları okuyan herkes sevgiyi öyle bir şey sanıyor. Kitap hakkında daha fazla konuşmayacağım eğer almayı düşünüyorsanız benim tavsiyem kesinlikle almayın değerli vaktinizi daha güzel kitaplara ayırın.

SınırBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20185.9k okunma

·1 quotes·

2,451 views

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Pınar