Gönderi

215 syf.
·
Puan vermedi
Gaye adı altında bir köşeye sıkışmışız. Amaçlarımızın köleliğinden kurtulmak adına dahi tarafımıza dayatılmış sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklar dahilinde telaş içinde geçen günlere ortak olan; düşüncelerimiz, bizi biz yapan sebebe götürecek tek soyut gerçek olacaktır. Bu soyut gerçeklik ile kurulan bağlam ise bizi “sorgu”ya itilmiş bir ruh ile uyanmış bir zihinde; kendimizi bulmaya itecektir. Olmak istediğin şeyi kafanda şekillendirdiğini ve sonucuna vardığında olmak isteyebileceğinden uzaklaşıp en iyisi olduğunu, bununla sınırlarını aştığını ve sınırsız bir uzantı halinde gitmek istediğin yolu aslında katetmiş olduğunu ve geriye sadece bozup yeniden bir “ben” yaratabileceğin bir gerçek kaldığını düşün. Kendine olan özgüveninin zaten en üstünde olduğunu fakat bu noktaya gelmek için yaptığın fedakarlıkları; tekrar bir bozuklukla yönetip en dibe inip tekrar tekrar çıkabileceğini düşün ve bu devinimin hiç bitmeyeceğini, bitmesi için ise mutlak huzurun yani ölümün söz konusu olduğu bir sınırda varlığını sürdüğünü düşün. Ve tüm bunların sonunda kendin olduğunu, olabilecek bir şey daha kalmadığını, geriye tam anlamıyla sen olabilmek için sadece ölümün kaldığını düşün. Ölüm de olursa; seninle olan her şeyin tam bir bütün olabileceğini ve bu bütününde aynı tezatlıkla ölümle son bulacağını. Kendini bilmek adına yaptıklarının sınırı olmadığı gibi, sınırsız olan bu döngü dünyasında sadece kenardan izlemek yaratılışımıza ters. Her gün geliştiğimiz gibi, gelişmemişliğimizi de görebilmek adına yaşıyoruz. Kendini bulmak böyle bir şey olsa gerek çünkü kendinde olanı bilen bir insan, bundan başka daha ne için uğraşır ki?
Kendini Bilmek
Kendini BilmekMichel Foucault · Profil Kitap Yayınları · 2019577 okunma
·
1.338 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.