Gönderi

232 syf.
10/10 puan verdi
*Spoiler* “Haydi biraz cesaret Drogo, bu senin son kağıdın, ölümün karşısında bir asker gibi çık ki, hiç olmazsa kandırılmış yaşamın güzel bitsin.”(Tatar Çölü, syf.230) Bazı rüyalarda elimizi ne kadar uzatırsak uzatalım erişemediğimiz nesneler gibi bir savaştı beklenen… Rüya olduğunu bilmemize rağmen uyanamadığımız kabuslar gibi bir bekleyiş… Teğmen Drogo, gönüllü olmaksızın görevlendirildiği Bastiani Kalesi’ne, oradaki yaşamına, başlarda ne kadar aksini düşünse de, giderek bağlanacak, hep oraya aitmiş gibi oradakilerden biri olacaktır. Başlarda buradan ayrılmayı, “normal” insanlar gibi yaşamayı hayal etse de zamanla bu fikirden tamamiyle uzaklaşacaktır. Kaleye ilk geldiğinde hevesli genç bir asker olan kendisi, umutsuz ruh haline bürünmüş bir yüzbaşı ile karşılaştığında yaşadığı konuşmanın aynısını, yıllar sonra, genç bir asker ile yaşar. O an, derin bir iç çekiş gibi kapana kısılmış hissettirir; öyle ki, biz ne düşlersek düşleyelim başımıza gelecek olan, eninde sonunda başımıza gelecektir. Giderek kaledekilerden birine, ıssız çölün kenarındaki kalenin kendisine dönüşür Drogo. Kalenin sıradanlığı, yalnızlığı, işlevsizliği Drogo’ya işler; yıllarını kalede geçirir, kaleden uzaklaşmayı denediği her an daha da içine gömülür kalenin. Amin Maalouf’un Doğu’nun Limanları’nda söylediği gibi: “Tünelin ucunda ışık göremesek de bir şeyin var olduğuna, er ya da geç görüneceğine inatla inanmamız gerekir. Bazıları geleceğe olan inançlarını kaybetmedikleri için sabrederler. Bazıları işi bitirmeye cesaret edemediklerinden.” Burada da ülkenin ıssız sınırında, tek başlarına, ne için dikildiği anlamını çoktan yitirmiş bir kaleyi savunan insanlar, belki inançtan belki cesaretsizlikten, yaşamaya devam etmek için, bir gün Kuzey’den bir savaş başlayacağı ihtimaline sıkıca tutunur. Her günleri ıssız çölün karşısında nöbet tutarak, orada oluşlarına bir anlam katmayı deneyerek geçer. Öyle bir anlam arayışı ki; tek amaçları bir gün çölde bir karaltı görmek ve nihayet o karaltıyla savaşabilmek olur. Yıllar sonra nihayet çölde o karaltı görüldüğü ve savaş başladığında ise Drogo için artık çok geçtir: yıllarca bu savaş için beklemiş, nihayet o gün geldiğinde ise hasta düşmüş olduğundan savaşamamıştır. Üstüne bir de destek için gelen askerlere yatacak yer sağlamak için onu kaleden göndermek isterler. Rütbeli ve önemli bir askerden gereksiz kalabalığa dönüşüşü, tüm askerlik hayatını adadığı savaş geldiğinde yatağından kalkıp savaşı izleyecek gücünün bile kalmayışı Drogo için her şeyin sonu demektir. Öyle ki, Tatarlar ile savaşmayı umduğu ömrü nihayetinde kendi tenhalığı içinde son bulacaktır.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
··
510 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.