Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

451 syf.
9/10 puan verdi
•  ~Samim,  kitaptaki bir karaktere göre, güzel ideallerle içi yanan ve rahat yaşadığı halde kendisinden ziyade başkaları, memleketi ve dünyası için bedbaht olan bir şüphe canavarıdır.   ~Meral, Samim'in yeğeninin arkadaşıdır. Bağımsız olma, insanların gösterdiğinin aksini yapma mücadelesi içinde olan deve kuşudur.   ~Kitaptaki çoğu karakter ilgi çekicidir.   Erkek karakterlerin kadınların çoğu hakkındaki bir iki yargısı, bende hemcinslerimi koruma hatta yüceltme ihtiyacı duyurmadı değil. Her yeni nesil daha iyiye gidiyor diye olumlu bir şekilde noktalayım. • Mekan: İstanbul, Simeranya(hayali), Paris • Okurken olayların gerçekleştiği günlere, saatlere ekstra dikkat etmekte fayda var. Böylece oyunları çözmeye çalışan karaktere eşlik etme şansı oluyor. • Eski Türkçe kelimeler ağırlıkta, onların anlamlarına bir tık ile ulaşmak adına readeradan okumayı tavsiye ederim. Dili ağırdır. • Fikrini farklı şekillerde de olsa tekrarlar. Ve e bana bunu daha önce sunmuştu ama bu hali de pek güzel hatta üstüne katmış diye söyletir. :) • Roman bir kaç bölümden oluştuğu için, bir seriyi okuyormuş gibidir. Yeni karakterler devreye girerek, olaylar yeni boyutlar kazanır. • Birbirlerini bir çok hususta, nasıl düşüneceklerini bilecek kadar tanıyanlara ama bir o kadar da zıtlıkların zorluğunda bocalayanlara şahit olmaya var mısınız? • Bir kaç dalın, konuların ele alış biçimlerine şahit olma deneyimine ne dersiniz? Özellikle eğitimcilerin, eğitime ve gelişmeye önem verenlerin kaçırmamaları gereken eğitim yorumları yer alır. Ya erkeklerin kadınlarda aradıkları konusu... Karakterlerin geldikleri noktada orada olasım ve sorasım geldi: Erkeklerin kadınlarda aradıklarını, biraz da hemcinsinin verdikleri yok etmiyor mu?  diye... Ahlak anlayışlarına giden yolda; yolcuların yaşantılarına ve vardıkları yerlere dikkat! Zaman sabırsızca akarken, ders verme konusunda sabırlıdır. • İnsan şüphe duyup, doğru yolu hatırlatan birine, kendi mi dönüşür? Aslında başkasının hali mi insanı dönüştürür? Birini çözerken kendine yolculuk gerçekleşmez mi? ~ Bir insanın kendi iç dünyasına girişi, ilerleme çabası hatta kıyas kapısıyla karşı karşıya kalması ve iç dünyasından çıkışı kimi etkilemez? (Spoiler) Bu evreyi kısaltmalarla şöyle bırakalım:   Bu dünyada bir adım atacak hiçbir istikamet kalmamış gibi kendi noktasının ümitsizliğine mıhlanarak yüzünü buruşturdu. Ötekine giden kıyas yolu alabildiğine açılıyordu.               ______________________ Zekânın en üst kademelerinden ruhun dibine kadar, o kadar çok mesele, heyecan ve his kırıntısı boşalıyordu ki, yıldırım gibi geçip giden bir şuur akışı içinde...              ______________________ Samim kendinden dışarı çıktı. ~ Peki iç dünyamızı birine tam anlamıyla aktarmak istiyor muyuz, mümkün müdür? Karşımıza iyi bir analizci ve sentezci çıkmışsa, üstüne üstlük kendi kendinle mücadele etmeni sağlarsa? Sağladığında emin ise yönteminden daha emin olmalı. Ondan da önce bunu karşındaki istiyor mu? Mini Spoiler Bir tarafın diğerini devamlı doğru yola yönlendirme çabası sonucunda gördüğü tepkiler için alıntılar: "Beni anlamayanlara karşı soğuğum; fakat bu kadar anlayanlardan da ürküyorum." "Haksız, çünkü bana sahip olabileceğim hiçbir hak bırakmıyor. Mademki ben hep haksızım, haksızlık yapmağa mahkûmum demek." "Ne yapayım, dedi, ben böyleyim demek. Öldür beni, yeniden yarat ve kendi idealine göre bana bir ruh yapısı ver." Parmağınla beni işaret etmeden önce ellerinin temiz olduğundan emin ol. Bob Marley'e selam olsun. İnsan evladı hangimizin eli tertemiz? Bu soru neden mi? İleride öğrendiklerimden ve ben Simeranya dünyasını çoğunlukla sanatsal ve derin sorgularla birlikte kendime yakın bulurken, Meral'deki yeri beni vurur. Spoiler: "Sana buhranlarımın bütün çıplaklığı içinde görünsem, dökülsem, hiçbir korku duymasam senin fikirlerinden. Senin o affetmez kanunlarından. O hiç mevcut olmadığı halde, aramızda bu memleketten ve bu dünyadan daha fazla mevcut Simeranya’dan." ~ Bizce yanlış görüşlere ve yaşayış tarzlara sahip birinde, bizim doğrularımızın onlardaki etkisini gerçekte ne kadar anlıyoruz? Birini ne derece anlıyoruz ki onunla o derece birlikte olalım. Yanlız olmayalım. Zaten "Tüm faaliyetler derindeki o yalnızlığı kapatmaya yöneliktir." (Dr.Tahir Özakkaş) ~ İlerledikçe analiz ağırlığı, heyecanlı olaylara daha fazla yerini bırakır gibi oluyor. Ama bayrağı elden bırakmıyor. Sonlara doğru yalnızlık çemberinde yer yer ağır, yer yer hızlıca dans ediyor. • Burası eserin #ana fikrine selam der. "Günahlarımın her çeşidi içinde beni yalnız bıraktı." diyor. Acaba bu cümle sadece diyen için mi geçerli? Sona doğru netleşiyor.         (Buradan itibaren SPOİLER) *SPOİLER: "Sizi size bırakıyorum." "Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım.” # Asıl dava kendimizle kendimiz arasındadır. # "Büyük kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahlûk kendi, kendi iç dünyasının mahbusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkûm." "Yalnızız. Meral o zaman dünyada yoktu, şimdi de yok. Fakat iki zaman arasında bir Meral var ki...Beni kendi kendimde boğulmaktan kurtarıyor. Gerçekle temas ediyorum. Bırak şu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah’ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel. Senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara. İnan mânevilere ve mukaddeslere, inan! Onlar hakkında bu kadar küçükçe düşünmekten utan! Ortaçağ papazında haklı olarak ayıpladığın dar kafalılığın anlayış sınırlarını daha fazla darlaştıran beş duyu idrakinin kapalı dünyası içinde kalma. Arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş, Gör ne var maverada ibrethîz."
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 195121,7bin okunma
·
322 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.