Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
Hepimiz içinde yaşadığımız çevrenin ne kadar farkındayız; veya her gün deneyimlediğimiz, karşılaştığımız olayların, bize her yönden dayatılan fikirlerin ne kadar bilincindeyiz. Toplum bilimi olarak kafamızda kodladığımız ve alanının o bitmez tükenmez mantık yürütmelerine, kafa yormalarına erişemediğimiz sosyoloji. Bauman eserinde sosyolojiyi o kadar güzel anlatmış ve cümlelerini o kadar yerinde seçmiş ki kitabı okurken kendimizi adeta hayatımızın sahnelendiği ve bizim de seyircisi olduğumuz bir tiyatro oyunundaymış gibi hissediyoruz. Akıntıya karşı yüzdüğümüz ve zaman zaman boğulmanın önüne geçemediğimiz durumlarda yazar; yapmamız gerekeni, bir ağaca birde çam ağacı, elma ağacı, nefes alabilen, oksijen kaynağı vb. yönlerinden bakmamızı sağlamaktadır. Özellikle farkındalık ve bilinç durumunun ön planda olduğu bu eserde amaç insanları harekete geçirmek ve düşüncenin sonsuz kapılarını, sınırsızlığını onlara göstermektir. Ünlü düşünür Descartes'in " Düşünüyorum Öyleyse Varım" sözüyle başlıyor, ve düşünme eylemini sınırları zorlayana dek gerçekleştiriyoruz. Böylelikle rüzgarın estiği yöne değil, tersine hareket ediyoruz. Yazılanları ve yaşananları her zaman kendi çağımıza göre düşünmeli ve hareket etmeli, karar vermeliyiz. Aksi takdirde o anlamadığımız sosyoloji kavramları arasında kalır, çözüm ve düşünce odaklı olamayız. Sosyoloji zor değil, sosyoloji anlaşılması zorlaştırılan bir bilim dalı. Bauman bu konudaki bütün tabuları tek tek yıkmakta. Okuyun okutturun. Kitapla Kalın
Sosyolojik Düşünmek
Sosyolojik DüşünmekZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 20191,615 okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.784 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.