Uzun zamandır böyle dört başı mamur bir kitap okumamıştım.Hoş tabiri şöyle kullansak :"dört başı buram buram özgünlük kokan bir kitap", sanırım cuk diye oturur. Bukowski kelimenin tam anlamıyla özgün ve sıradışı bir yazar.Adamın yüzünde bir prestij var sanki, büyüleyici gerçekten. Haddı zatında efsünlu ya da çocukken okunmuş şarap fıçısının içine falan mı düşmüş, desem! Hayır onun tipik bir AYYAŞ VE GANYAN sever olduğundan söz etmeyeceğim. Bana göre bir insanın nasıl olduğunun hiçbir önemi yok.Önemli olan bir özgünlüğün ve mizah anlayışının olması. YÜCE Tanrım, lanet olası Şarap fıçısından bize ne! Bu yüzden, bu adamın sade ve yapmacıktan uzak edebi ve anlatım dünyasına bayıldığımı, buradan cümle âlem duysun isterim. Kitabı okurken, birçok sahnesinde histerik çığlıklarım ve gayet tumturaklı kahkahalarım oldu.Vallahi bak , eğer yalan söylüyorsam iki gözüm önüme aksın! Özgün ve yaratıcıydı.Bazilari biraz fazla erotik bulabilir.Bunu dert etmeyin çünkü yazarın tarzı bunun üzerine kurulu. Ki yazar hakkında bir hayli ilginç paradoks var.Kadinlari sevdiğine dair.Hayir, aslında bu bir yanılgı.Charles Bukowoksi kadınları değil onların bacaklarını seven biri. Uzun zaman önce "Gecenin Sonuna Yolculuk" diye bir kitap okumuştum.Bu mevzuya dair.Yazar Ferdinand şöyle diyor: "Ah Tanrım ; işte şu bacaklar, bir medeniyetin gelişmişliğini simgeleyen yegane göstergedir, filhakika bu olgu hiçbir zaman sekmez!" Charles Bukowksi de aynı kafada.Hoş , zati alimde aynı kanıda, bu bambaşka bir fasıl. Kitaba tekrar dönücek olursak, yeterince komik ve keyifliydi.Yeterince aksiyonu vardı ve belki de en güzel tarafı okuması çok keyifli ve sürükleyici olmasıydı. Sonuç bölümüne gelirsek, hayatı bu kitaptan sonra ikiye ayırıyorum.Bukowski sevenler ve Bukowskiden nefret edenler diye. Tanrı hepimizi korusun, Bukowski severlerin laneti Bukowskiden nefret edenlerin üzerine olsun! Amen!

Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126.8k okunma

·

2,019 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Tarım