Gönderi

640 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Stephen King ve Peter Straub'un birlikte yazdıkları Kara Ev, öncelikle anlatıcının bir karga olmasıyla dikkat çekiyor. Ve uzun müddet boyunca biz anlatıcının kimliğini anlamaya çalışıyoruz. Kitap başlarda okumak için büyük bir sabır istiyor fakat sayfalar ilerledikçe kendimizi olayların içinde buluveriyoruz. Medyum ve Doktor Uyku kitaplarındakine benzer bir ilişki de Tılsım ve Kara Ev romanlarında var. Tılsım'daki kahramanımız küçük Jack Sawyer büyümüş ve emekli bir dedektif olmuştur artık. On iki yaşında bir otel odasında tek başına bıraktığımız Jack; yakışıklı, varlıklı ve otoriter bir kişilikle karşımızda belirecektir yıllar sonra. Anlatıcımız karganın deyimiyle eski dostumuz Jack... Balıkçı lakaplı seri katil, kasabadaki çocukları öldürüp parçalarını yeme huyuna sahip bir psikopattır. Balıkçı lakabının takılma nedeni, geçen yüzyılın başlarında yaşamış ünlü yamyam Alfred Fish'in tarzında cinayetler işlemesidir. Ve inanın bu cinayetler hakkında çok fazla şey bilmek istemezsiniz. Son olarak Tyler Marshall isimli çocuğun kaçırılmasıyla birlikte adamımız Jack, kendini zor bir bulmacanın içinde bulur. Çocuğun kaçırılmasından hemen önce annesinin aklını kaybederek çıldırması da işleri iyice karmaşık bir hale getirir. Ve Tyler bir Kırıcı'dır. (Bknz. Kara Kule :) ) Ayrıca yaşlı bakımevinde kalan Charles Burnside da hikâyemizin bir diğer aklını yitirmiş karakteri. Ve Burnside, bizim direkt olarak Kara Kule'deki Kızıl Kral'la bağlantımız olarak karşımıza çıkıyor. Ve Ötedünya'dan gelen Gorg isimli kuzgun... Yani hikâye ilerledikçe her kapı Kara Kule'ye açılıyor diyebiliriz. Keza, Ötedünya'da Jack ile Speedey arasındaki yanan ateşin etrafındaki sohbet esnasında Kara Kule'den ve Roland'dan bahsetmeleri ve sohbetin içeriği, Kara Kule'yi okuyanlar açısından da oldukça hoş bir detay katıyor kitaba. Ve ilk bölümlerdeki durağanlık yerini müthiş hızlı ilerleyen bir öyküye bırakıyor. Birbirinden bağımsız ve birbiriyle ilişkili paralel evrenlerde akıyor hikâyemiz. Belki onlarca, belki yüzlerce evrende... Kitap, bir an önce bitirmek için değil de hikâyenin akışına kapılıp tadını çıkarmak amacıyla okunduğunda inanın daha da güzelleşiyor. Kitapta geçen şarkılar da oldukça güzel ayrıca. 1930'lu yıllara ait dönem şarkıları ve dinlemeye değer hepsi de. Bilhassa Patsy Cline'ın seslendirdiği Crazy Arms'ı dinlemenizi tavsiye ederim.
Kara Ev
Kara EvStephen King · Altın Kitaplar · 2003456 okunma
·
388 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.