Efsun'un son mektubu bir çırpıda okuyabileceğiniz, çok tanıdık bildik bir hikaye. Gerçek bir hikaye olması daha özel kılıyor tabii. Edebiyat harikası diyemeyiz ama okurken İstiklal turu yaptığınız, Tatavla'da tur attığınız, meyhane bölümlerini okurken iki kadeh atasınızın geldiği hoş bir kitap. Arka bölümlerde o döneme ait haberlerin ve romanda geçen mekanların bilgilerinin olması da hoşuma gitti en azından İstanbul'u bilmeyen biri için müthiş bir liste olur. Efsun'un son mektubu yarım kalan bi hikaye ... Peki ya Dimitri ?
Hüseyin Demir 'in yeni romanı da yoldaymış, gecenlerde gördum, buna da sevindim ilk "anne günü" mde kitaptaki mekanlara gidip Efsun'la Dimitri'ye selam çakacağım... Ve Pandeli Lokantasına gideceğim ( hala varsa tabii )