Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Robotların Yükselişi: Yapay Zeka
R.U.R. ‘u (Rossum’un Uluslararası Robotları) ön plana çıkaran ne Robot'un Robot olarak ilk defa bu eserde kullanılmış olması, ne tiyatro oyunu olması ne de bu eserin dünyada büyük ilgi görmesidir, benim için en önemli konu YAPAY ZEKA konusunun 1920’lerde yazılmış bu kitapta işlenmiş olmasıdır. Kitabın ana metaforu, insan yaşamını kolaylaştırmak, insanın insan gibi yaşam sürmesini sağlamak, bütün işleri Robotlar yaptırarak ferah bir yaşam sunmak. Buradan bakınca kitabın distopya değil, ütopya’ya meylettiğini görebiliyoruz lakin, her sayfada kurgu daha olumsuza dönmeye başlıyor, ütopya bir anda distopya’ya dönüşüyor ve insanlık için kurulan bütün o toz pembe hayaller, balonun iğnenin ucuyla patlatılması gibi patlıyor, karşımıza ürkütücü bir distopya çıkıyor. Bugün bakınca elbette elimizde onlarca kitap, onlarca film, onlarca dizi ve tiyatro oyunu var, peki 1920’den bakınca nasıl duruyor? Birinci Dünya Savaşı biteli birkaç yıl olmuş, Avrupa büyük bir yıkım içinde, ülkeler dağılmış, sınırlar değişmiş, insanlar bunalım içinde çünkü ekonomiler çökmüş, işte böyle bir ortamda yazıldı bu kitap, insanın “ne olacak bizim halimizin sonu” temalı bir düşüncenin ürünü gibi duruyor. Sahnelenen oyun için iyi karakterler yaratılmış, özellikle Helena karakteri hümanist yaklaşımı Robotlar için güdüyor ve robotların haklarının olması, örgütlenmeleri ve sürekli çalışmamaları gerektiğini savunuyor. İnsan gibi bir yaşamı hak ettiklerini düşünüyor. Bu düşünceler her varlık değerlidir sorusunu gündeme getirse de, daha sonra Robotların düşünmeye başlaması, öğrenmesi ve kendilerini geliştirmesinden doğacak bir birlik insanlığın sonunu getirmek için toplanıyor. İşte Yapay Zeka burada karşımıza çıkıyor. Günümüzde nasıl ki robotların dünyayı ele geçireceği düşüncesi hiç gündemden düşmüyorsa, işte o günlerde Robot ismini literatüre kazandıran Čapek’te oyununda bu konuyu işliyor. Robot yapmak yetmez, çünkü insanoğlu yetinmez, icat eden belki yetinebilir peki diğerleri buna sabredebilir mi? Ütopya’nın distopya’ya geçiş evresi tam bu konu üzerine gerçekleşiyor ve insan gibi Robotlar oyuna dahil oluyor. Tıpkı Asimov’un Vakıf Serisinde bu insansı robotların peşine düşmesi ve bizi onlarla tanıştırması gibi. Yazıldığı için oldukça ilginç ve ürkütücü bir konu olmasını bir kenara bırakırsak, Terminatör, Cyborg, Ex Machina, Chappie, A. I. ve çok daha fazlasını yazabileceğimiz filmlerin doğmasına kesinlikle etkisi olmuştur. Ve konu sonlara doğru din temeli ele alınarak ilerliyor, yakın zamanda Tevrat okumaya başlamış olmam yani Eski Ahit’i okuyor olmamın da faydası oluyor bu tarz okumalarda. Anlatılan acaba neymiş demek yerine bizzat bildiğim bir metnin veya konunun işlenmesi anlatılanı anlamak bakımında oldukça faydalı. Adem ile Havva teması kitapta kendisine yer buluyor ve Tanrı kendi suretinde İnsanı yaratıyor kısmı ile yaratımın ilk bölümü gerçekleştiriliyor. Sodom göndermesi, robotların ilk üretildikleri dönemde ki insan rahatına istinaden dünyanın cennet olarak görülmesi, daha sonrasında Cennetten kovulma, kıyamet Efsanesi, en önemlisi Eski Ahit’te geçen Tanrı’nın insan dilini karıştırarak insanları bölmesi burada da robotların dillerinin karıştırılarak ittifakları önlenmeye çalışıyor olması oldukça ilginç. Kısacası kutsal kitaptan oldukça faydalanılan bir kitap R.U.R. Nuh’ta unutulmuyor, benzer tema Robotların insanlığı ele geçirmesi sonrası farklı bir şekilde işleniyor. Harry Domin ile Helena Gloryovâ arasında geçen diyaloglar oyunun ana hatlarını oluşturuyor, ilk başlarda Robotların kendi kendine çoğalıp çoğalamayacağı konusu ortaya atılıyor, cinsel organları bu Robotlar'dan eksik edilmemişse de işlevleri yoktur, sadece insan suretinde benzerlik olsun diye eklenmiştir. Robotlar kendi iktidarlarına eriştikten sonra çoğalmak ve daha fazla olmak, insanlığı köle yapmak istiyorlar. Normal şartlarda robotların 20 30 yıllık bir ömrü var ve daha sonrasında hurda oluyorlar. Bunu bildiklerinden dolayı, robotların üretiminin anlatıldığı kitabın peşine düşüyorlar. Başarılı oldular mı, insanlağın soyu tükendi mi, robotlar dünyayı istila edip çoğalabildiler mi, insanlar kendi ürettikleri Robotlara yapay zekâ sayesinde boyun eğdi mi, bilim ve teknolojinin uçlarında gezmek insanoğlu için faydalı mı zararlı mı? "Terminatör II" benim izlediğim en iyi bilimkurgu filmleri arasında her zaman ilk beşe girer. Her yıl mutlaka tekrar izlerim, asla bıkmam. İşte bu ve benzeri konuların sinemaya aktarılmasında, böyle kaliteli yazarların zamanında attığı temelin geliştirilmesi var. Muazzam iş! R.U.R. 1927 yılında ülkemizde tercüme edilmiştir. Halid Fahri (Ozansoy) tarafından gerçekleştirilen bu tercümede eserin adı “Âlemşümûl Sun'î Adamlar Fabrikası” adıyla yapılmıştır, bu eser “Cihan Edebiyatından Numûneler” isimli seri içinde İstanbul Devlet Maatbası tarafından Osmanlıca olarak yayınlanmıştır. Oyun ülkemizde 1929 yılında üç perde oynanmış, daha sonrasında ise oynanmamıştır. Oldukça başarılı bulduğum bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyor, özellikle tiyatro oyunu okumayı seven okurların iki kat zevk alacağını düşünüyorum. Umarım bu oyun tekrardan ülkemizde oynanmaya başlar. Keyifli okumalar dilerim. * Kitaptaki karakterler şu şekildedir; Harry Domin: Rossum'un Uluslararası Robotları Genel Müdürü (R.U.R.) Fabry: R.U.R. teknik müdürü Dr. Gall: Fizyoloji ve Araştırma Dairesi Başkanı Dr. Hallemeier: Robot Psikolojisi ve Eğitimi Enstitüsü Başkanı Busman: R.U.R. Ticaret Müdürü Alguist: R.U.R. İnşaat Şefi Helena Gloryovâ: İnsanlık Birliği Başkanı Başkan Gloryovâ'nın kızı Nana: Helena'nın dadısı Marius: Robot Sulla: Robotka* (Çekçe metinde dişi robotlar için Robotka kelimesi kullanılmıştır) Radius: Robot Damon: Robot 1. Robot 2. Robot 3. Robot 4. Robot Primus; Robot Helena: Dişi Robot Hizmetçi Robot Ve pek çok sayıda başka Robot
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
R. U. R. Rossum’un Uluslararası RobotlarıKarel Čapek · İthaki Yayınları · 2020440 okunma
··
2.710 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.