Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat Batı edebiyatı tarzında yazılmış ve Osmanlıca harflerle basılmış olan ilk Türk romanıdır. 2. Tanzimat romancılığında, kadınların toplum içindeki yerlerini belirtme, dönemin evlilik ilişkilerini irdeleme, uygunsuz evlenmelerin sorunlarına değinme noktaları dikkat çeker.
Taaşuk-ı Talat ve Fitnat, aslına bakarsanız salt bir aşk hikayesi anlatmıyor bizlere; kadınların o dönemde toplumsal rolünü, yaşadıkları birtakım sıkıntıları anlatırken erkeklerin baskıcı tutumlarına bir eleştiride bulunmaktan da kaçınmıyor. Kitabı okuduğunuz zaman yer yer eleştirilen durumların hala sürmekte olduğunu gördüğünüzde hüzünle karışık bir şaşkınlık yaşayacağınızı söyleyelim. Şemsettin Sami’nin erkeklerin tutumlarına dair eleştirisini üstünkörü yapmamasıyla beraber olay örgüsü içinde ustaca harmanlaması takdiri hak ediyor. Ana olay da bu eleştirinin bir dalı olarak görülebilir çünkü ana karakterimiz Fitnat, hiç tanımadığı biriyle sadece ona babalık ve annelik yapmış olan Hacı Baba uygun gördüğü için evlendirilmek isteniyor. Sonu da hüzünlü bitiyor maalesef.
Şemsettin Sami, erkeklerin kadınlara olan yakışıksız hal ve hareketlerini bize Talat Bey kadın kılığında iken sokaklarda karşılaştığı şeyler aracılığıyla gösteriyor. Burada bir bölümden bahsetmeden geçmeyelim. Talat Bey kadın kıyafetleriyle dolaşırken erkeklerin bakışlarından rahatsızlık duyduğunu, çeşitli seslenmelerden ve hatta peşine takılmalardan tedirgin olduğunu ifade ediyor. Bir erkeğin tanımadığı bir erkekle selamlaşmazken nasıl olur da tanımadığı bir kadına bu kadar yakınlaşma cesareti bulduğuna hayret ederek kadın yaşamının erkekler yüzünden ne kadar kısıtlandığının farkına vararak utanç duyuyor. Eminiz ki Şemsettin Sami günümüzde yaşıyor olsa yılların pek bir şey değiştirmemesine hayret ederdi.
Kendisi 1850 yılında doğmuş bir yazar ve sözlükçü. Onu ansiklopedist olarak niteleyenler de var, ki çok haklılar çünkü ilk Türkçe ansiklopedi olan Kamus-ül Alam onun kaleminden çıkmıştır. Diğer taraftan ilk Türkçe sözlük olan Kamus-ı Türki’nin de yazarı yine Şemsettin Sami’dir. Ayrıca genelde futbol severler, özelde ise Galatasaraylılar için de bir bilgimiz var. Şemsettin Sami, Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen’in babasıdır.
Bizce aşk hikayesi olmasına rağmen bu kadar örtülü nasihat içeren bu eser mutlaka üzerinde durarak okunmalı.
İyi okumalar