Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

320 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Dili ve üslûbu bildiğiniz İskender Pala. Yine üst düzey bir Türkçe, çatır çatır edebiyat. Hikâyeye gelince: İki ayrı hikâye. Biri tarihten, diğeri günümüzden. Hangisi ana öykü, hangisi yan bilemedim. Sanırım günümüzdeki ana. Tarihi olan yine fantastik, tarihî kurgu. Pala' nın diğer romanlarında olduğu gibi. İkinci öyküye gelince: 12 Eylül dönemi. İki hikâye birbirine ayna edilmiş. 2. bölümün başlığı gibi. Kadın uğruna arkadaşını öldürme metaforu üzerinden ve "dağlar dağlar" motifiyle birbirlerine bağlanmaya çalışılmış. Parmakların durumu bence fazla olmuş, gerek yoktu. Adların birbirinin tersi olarak kullanılması zekice, beğendim. Ancak 2. hikâyede yapılmaya çalışılan şey beni tam bir hayal kırıklığına uğrattı. Pek çok sanatçının yaptığı yanlışı bu kez Pala da yapmış. Sanatı siyasete alet etmiş, yakıştıramadım. Buram buram propaganda kokan bir iş çıkarmış. İdeolojik düşünceleri öykünün çok önüne geçmiş. Fikirlerini anlatabilmek için o kadar zorlamış ki esere roman demek zor. Elbette her insan gibi onun da fikirlerini yazmak hakkı ama bunu deneme/makale türünde bir eserle pekâlâ yapabilirdi. Roman yazıyorum diye kendi sanatını ziyan etmeseydi iyiydi. Son günlerin, özellikle bazı dizilerde, bilhassa TRT dizilerinde, görülen solculara giydirme akımına kaptırmış kendini. Bütün yazdıkları solcuları kötülemek için. Öyküdeki bütün kötüler solcu, bütün iyiler muhafazakâr. Hatta solculara bir de tiyatro üzerinden yüklenmiş. İzlemediği ve muhtemelen metnini de okumadığı bir oyun sebebiyle kapıştığı tiyatrocular tarafından yerle yeksân edilişinin kuyruk acısı hâlâ geçmemiş olacak ki bunun ezikliğiyle rövanşı almaya çabalamış. Kendini de dahil ettiği topluluğun masum, mazlum ve mâdur olduğunu her fırsatta dile getirmek yetmedi ki bir de romana konu etti. Aslında bu ikinci kısım tamamen çıkartılsa kitaptan, diğeri yine çok güzel olacak. Kültür konusundaki fikirlerini ben de çok beğendim, tamamen kendisiyle aynı fikirdeyim. Ancak düşüncelerini kahramanların ağzından vermeyi pek de becerememiş. Bunu çok daha iyi yapan yazarlar var. Çok kör gözüne parmak sokar gibi olmuş. Doğallık gitmiş, gerçekliği yitirmiş. Diğer romanlarını okumamış olsam bu kitabın sipariş üzerine yazıldığını düşünebilirdim. Çok dertli olduğu, ordudan atılmasına sebep saydığı 28 Şubat süreciyle ilgili bir roman yazmaya kalkmaz inşallah yoksa sonuç pek fena olacak gibi görünüyor. Hemen her konuştuğunda kendini o kadar âciz ve ezik gösteriyor ki bu halleri bana itici geliyor. Kitap da eminim berbat olur. Sonuç: Üzüntü ve muz kabuğu. Not: 312. sayfada Namirek oku kime saplıyor anlamadım.
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
·
3 görüntüleme
Alimahir yolcu okurunun profil resmi
Levent bey kitaptan çıkarımınıza bayıldım, mağdurum da mağdurum edebiyatı bi bitmedi gitti. .. pala'nın romanını okumadım bu gidişle de okumam geleneksel sağcı 'aydınların' toptan solu şiddet ve kötücül olarak görmeleri böyle anlatmalarının arkasında mağduriyet yok sanki sadece nemalanmak para kazanmak var en zengin örneği de İskender hoca olsa gerek.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.