Gönderi

204 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Italyan asıllı,ingiliz ressam Dante Rosetti'nin eserindeki kadın,Romanın kapak görseli olarak kullanılmış.Istanbul yakınlarında bir kasabada,saçları kırmızı renge boyalı,göçebe çadır tiyatrosunda çalışan,oyuncu bir kadın ile,lise öğrencisi,kuyucu çırağı bir ergenin (Cem) tek gecelik aşkının sonuçları anlatılıyor,Doğu ve Batı efsanelerinden örneklerle yola çıkılarak.Romanın Ana kahramanları tabii ki,Cem ve kırmızı saçlı Kadın.Cem'in babası,12 eylül darbe döneminde,solcu kesimin hapishanelerde hırpalanmış direnişçilerinden.Cem'in babası Onları terk ettiğinde (cem ve Annesi)paraya ihtiyaç duyan Cem kuyucu çırağı olur.80 li yılların ortalarında kuyuculuk yapan Mahmut usta ile çetin bir arazide su bulmak için kuyu kazarlar.Kuyu yakınlarındaki kasabada,çadır tiyatrosu oyuncusu,kırmızı saçlı kadına ilk görüşte Aşık olur.Babasının,O küçük bir çocukken,ortadan kaybolmasına sebep olan yasak Aşkı (kırmızı saçlı kadın ) ile,bir gece ilişkiye girer. Kuyucu Mahmut ustayı kendine bir Baba figürü olarak görse de(Ustanın anlattığı hikâyelerin etkisiyle) O'nu kuyunun dibinde,bir kaza sonucu,ölüme terk eder. Cem babasını tam aksine,siyasetin ,yıpratıcı yollarında yorulup mahvolmak yerine,elle tutulur,maddi yatırımlara kalkışarak,sührab adında bir şirket kurup müteahhit olur.Kuyucu çıraklığı yaptığı öngören'e 30 yıl sonra,yeni arsalar almak üzere gittiğinde,1986 yazından kalan hatıralarından,tanıdık bir iz,bir koku arar.Bu iz ve koku bulma dürtüsünü,büyük bir aç gözlülükle,kasaba kültürünü yok eden,toplu konut furyasında Aslan payına sahip,kodoman bir inşaatçı olduğunu unutarak yapar. İstanbul"un yakın tarihine tanıklık ettirecek,dozunda betimlemelerle zenginleşen paragraflar okuyorsunuz romanda. Bir gecelik ilişkiden oğul sahibi olduğunu öğrenen Cem,yıllar sonra,tıpkı merak sarıp okuduğu Oidipus ve oğlu efsanesinde olduğu gibi,oğlu tarafından öldürülür.Efsane hikâyelerinin kahramanlarının kimliklerine büründürülen,gerçek hayatların,tekrar birbirleriyle keşismesi ilginçti. Orhan pamuk'un "sessiz ev" adlı romanını okuduktan sonra oluşturduğum önyargıyı kırmak için okudum bu postmodern romanını.önyargım bana kalsın,anlatırsam uzun sürecek.(Benimki özel bir konu.okumaktan imtina etmeyin sakın.) Eleştirmenler,Romanın etik olmadığıyla ilgili bir sürü şey yazıp çizdi ve Orhan pamuk her zamanki gibi kendinden söz ettirmeyi başardı.Babalar ve oğullar,Birey olma savaşı,kadınların her ortamda ve görsellikte,seks objesi olarak görülebilmesi.Örnek:kırmızı saç rengi. Orhan pamuk romanları,dünya çapında okunduğu için,okunma kaygısı gütmeden daha da özgür kaleme alıyor eserlerini.Bu da diğer postmodern tarzda yazılan iddialı eserler gibi,ilgi çekip,hedef haline getirebiliyor yazarı.Çünkü geleneksellik ve aşırı muhafazakârlık,edebi eserlerin yakasını asla bırakmıyor. Kitaptan güzel bir Aforizma: "Şimdi,geçmişte saklıdır" Yalınlaşmış bir Orhan pamuk Romanı.iyi okumalar...
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950.9k okunma
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.