Gönderi

896 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Nasıl başlasam bilemiyorum. Kitabı okumaya başlama konusunda isteksizliğim vardı öncelikle. Bu isteksizliğimin bir kısmı Brandon Sanderson'u tanımamamdan kaynaklı diğer kısmı da sona iyice yaklaşmış olmaktan. Kitap genel olarak Zaman Çarkı serisine yakışır tarzdan bir kitaptı. Brandon Sanderson bu konuda iyi iş çıkartmış. Robert Jordan'a göre kalemindeki farklılıklar okurken net bir şekilde hissediliyor ama sürükleyiciliği kesinlikle baltalamıyor. Kitap su gibi akıp gidiyor. Robert Jordan'dan bir farkı olarak kadın karakterler sanki daha okunulasıydı. Elbette bu kitabı Robert Jordan'ın kendi elinden okumak isterdim ama kısmet değilmiş. Şimdi beraber kitapta olanları inceleyelim. Buradan sonrasında spoiler olacaktır. -Bu kitabın öne çıkarılan iki karakteri egwene ve Rand olduğunu düşünüyorum Rand'le başlayalım. Rand güçlü olmayı sonunda öğrenebildi ama öğrenene kadar çok sinir etti. Aielleri huzuruna çağırıp hakaretler etmesi ayrı bir olaydı. Lan'e karşı tavrı bambaşka bir şey. Semirhage'in tutsaklıktan kurtulup Rand'e eril A'dam takması biraz fazla kolay oldu sanki. Rand gibi kimseye güvenmeyen bir adam hizmetçisine karşı çok dikkatsiz davrandı çünkü. Orada istemeye istemeye itaat etmesi, Min'i kendi elleriyle boğması çok kötü bir andı gerçekten. Min-'in öleceğini düşünmemiştim ama Rand'in giderek delirmesi için bir etken olması durumda acaba dediğim olmuştu. Gerçek güçle kurtuluyor bu durumdan ki gerçek güç hala açıklanmadı merak ettiğim başka bir kısım. Bu olaydan sonra ki delirmesini ben eril A'dam a bağlamıştım sa'angreal çıktı sebebi. Tam'la konuşma sahneleri gerçekten çok iyiydi. Özenle hazırlanmış gibiydi. Orada güvensizliği yüzünden deliliğe düşmesi ve Tam'ı şerateşle yok edecek olması beni dehşete düşürmüştü. Oradan kaçıp günlerce Seanchan'larda kalması, kendisinin beceremediği onların becerdiğini görmesi, aciz ve kırılmış bir biçimde yönlendiremeyip oradan kaçması Ve Ejderdağı'nda yüzleşmesi oldukça güzeldi. Rand sert birisi olup kırıldı ve artık güçlü birisi olacağını düşünüyorum. Karakter gelişimini tamamladığını veya tamamlaması için ufak bir kısım kaldığını düşünüyorum. -Egwene gelecek olursak. Kendisi çok sevdiğim bir karakter değildi. Düş Hançerine kadar tipik ihtişam bulmuş köylü kızı gibi geliyordu. Bu kitapta net saygımı kazandı. Kuleyi tekrar bir yapması olsun Elidia ile olan o muhteşem mücadelesi olsun ve kara ajaha indirdiği sert darbe olsun -özellikle bu darbeyi bu şekilde beklemiyordum- her şeyi doğru yaptı. Şimdi başa çıkması gereken bir siyah kule var karşısında. -Nynaeve bizim karakterlerimizin sinirli bir ablası gibi gördüm bu kitapta :d Kendi başına Rand'a yardım etmeye çalışması, kendince danışmanlık yapmasi ve bunların işe yaramaması olayın ciddiyetini kavratıyordu bizlere. Özellikle o son kısımdaki Cadsune, min ve Nynaeve'nin ellerinden geleni yapmış olup çaresizce beklemeleri bizide çaresizliğe sürüklüyordu. Son olarak umarım Min'in görüsündeki kişi Lan değildir. Bu gözler onun da ölümünü okumayı kaldıramaz. -Mat ve Perrin'i bir sonraki kitapta okuyacağımizi düşünüyorum çünkü çok bir olaylari olmadı. Olan olayları yüzleşmeleri ise anlatılmadı. -Tam'a kısa bir yer açacak olursam bir Aes Sedai'ye özellikle Cadsune gibi birine öyle öfkeli bir çıkışta bulunmak kolay iş değil. Kitapta hiçbir karaktere bu kadar hak verdiğimi hatırlamıyorum. -son olarak Verin Sedai'ye de değinmek istiyorum. Hangi kitaptı net hatırlamıyorum ama o içtepiyi kullandığından beri gözüm üzerindeydi. Nitekim haksız da çıkmadım. Sonu iyi oldu en azından. Seninde tıpkı İngtar gibi gönlümde yerin ayrı olacak. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu destansı serinin bitimine iki kitap kaldı. Bir yandan sürekli okumak bir yandan da bitirmemek istiyorum. Benim gibi çok insan olduğunu düşünüyorum. Işık yardımcımız olsun.
Fırtına Toplanıyor
Fırtına ToplanıyorRobert Jordan · İthaki Yayınları · 2010414 okunma
·
285 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.