Gönderi

238 syf.
·
Not rated
HAVZ-I HAYAL
Ve yine ben. Kitabı yeni bitirdim. Açıkçası ne hissettiğimi tarif edemiyorum şu anda. Neler yazacağım konusunda da bir hayli kararsızım. Fantastik kitapları çok severim normalde ama bu kitaba net fantastik türünde bir kitap diyemiyorum. Masal desem eksik kalıyor. Öyle iki arada bir derede bilgisayarın başına geçtim işte. Uzun İhsan Efendi’nin kurduğu düşler ile başlıyor kitabımız. Oğlu ve daha niceleri dahil oluyor konuya. Aslında İhsan Efendi değil de yazarımız İhsan Oktay Anar’ın düşleri diyebiliriz. Kitabın sonunda da İzmir’de oturan şaşkın adam göndermesiyle daha net bir hal alıyor. Güzel göndermeydi. Her ne yaşanıyor ise İhsan Efendi’nin düşleri ile yaşanıyor. Kendine bir sahne yaratmış ve dilediği tiyatroyu oynatıyor. Arkeolojide var, tarihte. Coğrafyaya da değinmiş fiziğe de. Her ne kadar geçmişe yolculuk kısımlarında biraz bocalamış olsam bile genel olarak okumaktan sıkılmadığımı söylemeliyim. Olay örgüsü çok iyi işlenmiş ve birbirleri ile bağlantılı her karakteri okuduğunuzda ister istemez ‘’Aaa, o bu muymuş’’ diyorsunuz. Ahmet Ümit’in birbirleri ile bağlantılı olaylar ve karakterler ağını hissettim. Ama şunu belirtmeliyim ki karakterlerin bağlantıları haricinde sizleri şaşırtan bir durum çok fazla yok. Olay bakımından şaşırmıyorsunuz, hemen hemen birçok şeyi tahmin edebiliyorsunuz. On sayfa sonra gerçekleşen bir olayın sinyallerini açık bir şekilde alıyorsunuz. Bu biraz heyecanı kaçırıyor maalesef. Sizin için geçerli mi bilmiyorum ama isimler yine karışıyor bende. Açıkçası bunun benimle alakalı olduğunu düşünmeye başladım. Okuduğum son üç kitapta da isimler ile ilgili sıkıntı yaşadım. Belki tam odaklanamadığımdan olsa gerek, nedenini bilmiyorum. Ayrıca İstanbul’un sokaklarını konu alan kitapları ayrı seviyorum. Bahsedilen her yeri biliyor olmaktan kaynaklı sanırım. Daha iyi canlandırıyor ve daha çok hayal kuruyorum. Bu gerçekten güzel hissettiriyor. Düşlemek ile ilgili de söylemek istediklerim var. Keşke gerçekten böyle bir mucize olsa. Düşlediklerimiz gerçek olsa, bir düşün içinde yaşıyor olsak ve bunu farkında varsak. Birinin bizi uyandırmasın beklerken en mutlu hayalleri yaşasak. Defalarca tekrarlayarak. Gerçek hayatta sahip olamadıklarımıza (Maddi manevi) düşlerimizde sahip olsak mesela ve istediğimiz gibi şekillendirebilsek. Dün çok fazla gerçek olan bir rüya gördüm mesela. Uyandığımda lanet okuyordum neden uyandım diye. O kadar gerçekti ki tekrar uyuyup kaldığım yerden devam etmeyi çok isterdim. Dokunduğum her şeyin izi parmaklarımdaydı sanki. İşte bu güce nail olmak bence muhteşem bir şey. Vehasıl kitabı bitirdim. Yine mükemmeldi diyebileceğim bir kitap değildi. Ama zevkle okudum ve memnun kaldım. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve akıcılığı oldukça beğendim. Diğer kitaplarını da müsait olduğum ilk anda sipariş verip okuyacağım. Sanıyorum ki en ünlü kitabı buydu ancak aldığım duyumlara göre daha iyileri de varmış
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.9k okunma
·
176 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.