Balkanlara özellikle de Osmanlı hakimiyeti altında bölgede cereyan eden gelişmeler; milliyetçiliğin güçlenmesi, ekonomik çalkantılar, iç hesaplaşmalar, dış devletlerin baskısı tez ve antitezleri ışığında siyasi tarih formatından çok bir karşılaştırma sunulmaktadır. Bir bölge insanı olmam ve bu süreçte bölgedeki Türk kimliğini konusunu araştıran biri olarak, yazar bu eseriyle gelişmelere ve süreçlere farklı bir perspektiften bakılması gerekliliği hissini uyandırmıştır. Osmanlı’nın bölgeye yerleşmesinin başta kendisi olmak üzere bütün etnik yapılarla etkileşimi, özellikle Osmanlı devletinin “Türk boyu” olarak kuruluşu ve sonrasında Balkanlar açılımının ardında “Müslüman” kimliğine dönüşüm süreci aktarılmaktadır. Bu bölgede halkın Müslüman ve gayrimüslimler olarak ikiye ayrıldığı gerçeğinden hareketle, ülke sınırları içinde yaşayanların Türk, Arnavut, Boşnak, Pomak, Roman v.s. ayrımı olmadan hepsinin aynı potada eritilmiş olduğu gözlenmektedir. Buradan hareketle bölgenin hakimiyeti Karpat’ın da ifade ettiği gibi sırf Türkler (bütün Müslüman halklar) tarafından yapılmadığından bağımsızlığını kazanan ülkelerin halen her kötülüğün başı olarak kabul etmiş olduğu “Osmanlı-Türk” etiketinin da ne denli ön yargılı ve yanlış olduğu da açıkça görülmektedir. Fakat bu konuda bölge ülkelerinde özellikle batının yönlendirmesi ve kışkırtmaları neticesinde Osmanlı=Türk yanılgısı bölgede yaşayan Türk azınlıkların sürekli tehdit, baskı ve ötekileştirilmesine neden olmaktadır. Özellikle Osmanlı’nın sadece Türk devleti olmadığı, yönetiminde her halktan Müslüman unsuru barındırdığı konusunda daha fazla çalışmalar yapılarak, var olan yanlış anlaşılmaların giderilmesi gerekmektedir. Bölgeye ve Osmanlı idaresine farklı bir gözden bakmak ve karşılaştırmalı bir analize şahit olmak isteyen herkese kitabı okuması tavsiyesinde bulunmak istiyorum.

Balkanlar'da Osmanlı Mirası ve MilliyetçilikKemal H. Karpat · Timaş Yayınları · 201238 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sencar Karamuço