Gönderi

639 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
İnce Memed 1-2-3-4
bu kitaba inceleme yazmak haddime değil, bana çok çok fazla. ama kendimce bir şeyler söylemek istiyorum. eğer "2 yıldır düzenli okuyan ama bu seriyi geciktirmiş birinin utancı"nı okumak isterseniz okuyabilirsiniz, spoiler vermeyeceğim. ya, bizim içimizden de Hugo'lar, Tolstoy'lar çıkmış işte... insanları ayrıştırmasak, "o şöyle, bu böyle" diyerek onlardan kaçmasak, üşenmeyi bırakıp okumaya başlasak çok iyi olacak da... ben "şuranın şusu" "buranın busu" tarzı tabirleri sevmem, türkiye'nin kafka'sı gibi yani. ama bunu illa Yaşar Kemal için yapacaksam derim ki bu adam türkiye'nin victor hugo'su, Tolstoy'u. rus edebiyatını çok fazla seven biri olarak bu kitabı geç okuduğum için pişmanım... ilk cildi okuduğumda afalladım, 1 günde bitti çünkü, "yaşar kemal, sen bana ne yaptın?" dedim. ben ömrümde köy görmedim ama sanki o dağlar, o evler gözümün önünde canlandı, sanki Abdi Ağa'nın zulmüne ben de o köylülerle birlikte maruz kaldım, sanki çakırdikenleri benim bacaklarıma battı, sanki yarpuzlar ve pürenler benim odamdaydı, kokuları buradaydı; sanki bendim o derelerden su içen, yufka ve çökelek yiyen. işte böyle bir dilmiş Yaşar Kemal'in dili. tabii ilk okuyuşum değildi onu, 3 tane ince kitabını okumuştum ama ilk kez giriştim böyle ağır bir kitaba, toplam 2163 sayfa. böyle bakınca benim de gözüm korkmuştu da şimdi düşününce hiç de 2000 küsur sayfa okumuş gibi değilim, sanki 300 sayfalık bir roman okudum. kitabı hafife aldığımdan değil elbette, akıcılığından. her karakteri ayrı ayrı güzeldi, hepsi için paragraflar yazılabilir. şaşırtıcı olan da şu: çok karakter var ama bunların hepsini o kadar güzel birleştirmiş ki Yaşar Kemal, hepsi yer ediniyor kafanızda, hepsini hatırlıyorsunuz. ve hiçbiri boşuna yazılmamış. hepsinin bir işlevi var. işte bunu büyük yazarlar yapabilir sadece. mesela kimi zulmü temsil ediyor (abdi ağa, kel hamza, ali safa, şakir ağa, arif saim...), kimi isyanı temsil ediyor (ince memed başta olmak üzere yanındakiler), kimi misafirperverliği ve cömertliği (Kerimoğlu), kimi arkadaşlığı (Ferhat Hoca, Müslüm, Kasım, Temir...), kimi aşkı (Hatçe, Seyran), kimi ise güçlü kadınları temsil ediyor: Hürü Ana gibi. benim en sevdiğim karakter o oldu, toprak olup da dayanan Hürü Ana... işte anadolu kadını, işte zamanında bizim için savaşan kadınlar. Yaşar Kemal'in anadolu'ya, oradaki efsanelere, kültüre, tarihe, zengin-fakir çatışmasına, ezilmeye, zalimlerin zulmüne, köy hayatına aşina olduğu çok belli oluyor okurken. sıradan biri yazamaz bunları, 50 sayfasını bile yazamaz. ağıt yakan kadınları, kendi arasında azık toplayan köylüleri, o misafirperverliği, ağaların hak yiyişini, dolanan dedikoduları öyle gerçekçi anlatıyor ki... bilmiyorum ben gerçekten köydeyim gibi hissettim. İnce Memed ve yanındakiler için pişirdikleri yemeklerin kokusunu aldım sanki. bu hissi bir de victor hugo okurken yaşamıştım. yukarıda dediğim şeye geliyorum. eğer bana "dünyadaki herkes bir kitap okuyacak, ne olsun?" diye sorsalardı ince memed derdim. bu kitabı bana öneren arkadaşlarıma, başta Giray olmak üzere, teşekkürler.
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115.9k okunma
··
1,310 views
Enes okurunun profil resmi
Bütün yazdıklarınıza katılıyorum. Çok güzel özetlemişsiniz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.