Mehmed Uzun’u ilk defa okuyorum ve okuduğuma pişman oldum desem yeridir.
Kitapta sürekli Dicle’den bahsetmek istemiş de bir türlü istediğini aktaramamış gibi. Kitabın arka kapağını okuduktan sonra çok büyük beklentiye girdim; Doğu’nun adetlerinden, yaşananlardan, kavgalardan bahsedecek sandım fakat olay hep Dicle üzerine kurulu ve okuyucuyu tatmin edecek cümleler içermiyor. Kitapta bahsedilen olayı adam akıllı anlamadım; sadece bazı noktaları -o da eskiden arkadaşlarıyla yaşadıklarını- açık, diğer tüm olaylar bir sır gibi ve anlamakta çok zorluk çektim, anlayamadım sonunda. Kitabın son 20 sayfası biraz sürükleyiciydi, son 20 sayfasını okumasaydım kitabın 2.sini merak etmezdim ama şu an devamını az merak ediyorum.
Beklentimin altında bir kitap oldu.