Gönderi

&büyük, hıcbirzaman dolmayacak bir boşluk taşıyorum icimde. Belki de beni hep yeniden yazmaya çeken, bu narkotik bağımlılıgına benzer aşırılık halidir. Benim hiç bitmeyecek endişem başkaları ne derse desin, kendimi bir türlü kendime kanıtlayamamış ve artık ne yaparsam yapayım bunu başaramayacak olmamdır. &belki de beni asıl besleyen düş kırıķlıklarımdır. &yazarken heyecanlıyım, zamanlar arasında gezinirken zamanı unutuyor, geçici bir şizofreniye düşüyorum. &çünkü yazmak çıplak kalmaktır. &bazı yalnızlıklar üretkendir, insanı besler. Bazıları da öldürür. &benim sevgi nesnesi olmaktan çok üretmek için yalnızlığa ihtiyacım var. Fiziksel ve ruhsal yalnızlığa ve sessizliğe. Yazar yalnızlığı bu ve ben onu yalnızca yazmakla dolduruyorum. &yazar uyanıkken düş gören insandır. &annesiyle ilişkileri sorunludur. Kendini bildiği andan başlayarak ondan çılgınca bir kaçış içinde olur. &oysa okumak düşünme ve hayal etme zenginliğidir. &belki de uyuştuk, uyuşturulduk. Her gece kayıtsız bir bitkinlikle gözümüzü aptallara seslenen televizyonlara dikip çok naklen felaket haberleri bekliyoruz. Aşınan merhametimizle savaş ve sefalet resimlerine baķıyoruz. &çengelköy adının, kıyının içeri doğru kıvrılmış bu koy yüzünden verildiğini düşünmüştüm önce, ama sonra Bizans döneminde burada gemi çengelleri yapıldığını öğrendim. &bazı dostluklar o kadar derindir ki seyrek görüşmenin özlemden başka sıkıntısı olamaz.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.