İtiraf etmem gerekir ki; bu kitabı bilinçli bir şekilde seçmedim. Belli ki bir yerden kulağıma çalınmış veya burada bir yerde gözüme takılmış veya önceki notlarımdan aklımda kalmış da sipariş vermişim.
Hali hazırda bekleyen 50-60 kitaplık bir stoğum var. Genellikle sıradaki kitaba da, hem o anki durumum, bir önceki kitaptan elde ettiğim tatmin, sırada ne olmasını arzu ettiğim gibi o anki iç sesime dayanarak, düzensiz yani tamamen kaotik bir şekilde karar veriyorum. Açıkçası sıradakini buraya ilave edinceye kadar karar verilmiş olmuyor. Mesela bu incelemeyi yazarken durum bu. Tıpkı, Işığın Hızı'nı da "-Eh bu haftasonu da buna bir el atalım bakalım..." dediğim gibi.
Dün kitaptan, şimdi tam hatırlamıyorum 20-30 sayfa okudum ve fikrim şu oldu; "-Hmmmm vay be, bu kalemin kumaşı belli ki başka...uzun zamandan beri böyle bir şey geçmemişti elime..."idi.
Ve bu sabah bir kaç iş vardı, onları aradan çıkardım çünkü bölünmek istemiyordum. İyi ki de öyle yapmışım. Bu ne kitaptı ama...
Kurulan cümlelerin kalitesi ve derinliği, sizi götürdüğü nokta, kurgudaki iniş çıkışların saklandığı yerler, kurgunun kendisi...'Ahhh Rodney' diye bir an kalbinizin acıdığı nokta. İçerikten bir şey bahsetmeyeceğim başka.
Kitabı tüm bunlarla MUHTEHARİKA yapan, yazarın dehası!
Yazarın dehası dediğimizde; içeride kendiniz göreceksiniz, bu deha içinde, sonunda okuyana saklı bir 'sır' barındırıyor. Yetmedi; kitabı nasıl yazdığına dair bir 'sır' barındırıyor. Yetmez; kitabı hangi prensiplere dayandırdığı bir 'sır' barındırıyor ve hepsini okuyucuya açık ediyor. Ama hepsinin bir sırası var. İ-n-a-n-ı-l-m-a-z-d-ı...!
Burada daha önce hatırlamadığım bir incelemede yazmıştım;
Filozof ve Kurt Bu kitabı okurken ağlamıştım. Işığın Hızı'nda da öyle bir bölüm var ki, kendimi zor tuttum.
Yazar, gerçekle oynar, sıradan insanlar ise onlarla bir şey yapamaz...diyor.
Javier Cercas sizinle bu kitapta oynamakla kalmayacak, derinden sarsacak, aklınızı bulandıracak, korkutacak, düşündürtecek...çok kaliteli bir roman ne yapması nasıl çalışması gerekiyorsa; HEPSİ AMA HEPSİ BU SOFRADA!
Bu müthiş edebiyat şöleninde yerinizi alın, bu sofrada muhakkak bulunun.