Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

432 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Nereden, nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Doğalcı romana bir örnek olarak Müşahedat’ı yazdığını iddia eden Ahmet Mithat Efendi ki bence de öyle ama başlangıçta romantik romandan da izler vardı, başka türlü olduğunu iddia edenler de olmuş, okurken, araştırırken ilginç şeyler deneyimledim. Dergâh Yayınlarından 2013 birinci baskıyı okudum ve anladığım kadarıyla ikinci baskı şimdilik yapılmamış, alışveriş sitelerinde tükendi yazıyor. Bu ayrıntıyı niçin veriyorum, Dergah Yayınları eseri sadeleştirmeden basmış ki, eserin kalitesi ve orijinalliği bakımdan özenli bir çalışma da yapmışlar ama ülkemin gerçekleri farklı olunca belki de bu sebepten ikinci baskıyı yapamadılar. Ne diyorum ben! Okurken yoruldum, yoruldum demek eseri beğenmedim, keyifle okumadım, sıkıldım manasında değil. Bilmediğim kelimeler, bilemediğim kelimeler, yayınevinin dipnotları ve sözlük arasında gidip gelmeler, bazı yerleri tekrar okumama sebebiyet veren durumlar… Yıl 1890, yıl 1920 de, yıl 1935 de, yıl 1940 da fark etmiyor… Yanlış bir şeyler var çok açık ortada… Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini sadeleştirmek durumda kalmışız… Derinden üzüldüğüm için bu konuya girdim… İşin bir başka boyutu Türk Dil Kurumu tarafından eser 2000 yılında basılıyor… Eee Cemil Meriç Ahmet Mithat Efendiye “tek kişilik akademi” diyor, Türk edebiyat tarihinde romancılığa yeni başlandığı zamanlarda, meddahlık kültürü ile yetişmiş bir topluma kitap okuma alışkanlığı kazandırmış, kendini sevdirmiş ve bu uğurda da bir sürü eser vermeye çalışmış bir yazar ki şöyle söyleniyor hakkında: “Gazeteci, hikaye ve roman yazarı, tarihçi, ilahiyatçı, felsefeci…O, bütün bu alanlarda ciltler dolusu eseri bulunan, edebiyattan coğrafyaya, müzikten dinler tarihine hemen her konuda kalem oynatmış ve okuyucularını her alandan haberdar etmek isteyen bir gazeteci, bir ansiklopedist hatta ilk öğretmen” Ama değeri geç anlaşılanlardan… Ahmet Mithat Efendiden sonra yetişenler, onun romancılıktaki eksikliklerini görmüşler, iyi de onun eksiklerini görmek onu yok saymakla eş değer olur mu? Bir defa denemiş, yeni bir şeyler denemiş… İddia atmış ortaya doğalcı roman aynı zamanda şöyle de olmalıdır demiş, bu da yetmemiş onu göstermek için daha önce denenmediğini iddia ettiği şekilde Müşahedat’ı yazmış… Romanın yazılışını roman haline getiriyor, romanın yazılması esnasına roman kişilerini de katıyor ve romanın içine kendisi yazar Ahmet Mithat Efendi olarak karışıyor... Hasan Ali Toptaş’ın en beğendiği eserlerin başında gelen 1759 yılında yayınlanmış “Tristram Shandy” de romanın yazılışını konu haline getirdiği söyleniyor. Ahmet Mithat Efendi’ni bu eserden haberi var mıydı bilmiyorum. Özetle; Müşahedat türk romancılığının ilk yıllarında batıda denenmemiş bir şekilde yazım tekniği denenerek yazılması hadisesi ile büyük bir iştir.
Müşahedat
MüşahedatAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 2017612 okunma
··
361 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
Üstadım incelemenizi çok doyurucu bulduğumu söylemeliyim önce. Dil konusunda söylediklerinize tamamen katılıyorum. Ve galiba ilk alıntılarınızı okuduğumda da bu fikrimi yazmıştım. Eseri okumasam da üstkurmaca ve metinlerarasılık okumalarımda sık sık karşıma çıktı. Bizim pek muhterem edebiyat araştırmacıların çoğu, dış kaynaklı bir bilgi aktarımıdır ya, Cervantes'in "Don Quixote", Laurence Sterne'in "Tristram Shandy" ve Jane Austen'in "Northanger Abbey"ini ağızları sulana sulana roman yazımında yeni bir yöntem biçimi hatta Postmodern Edebiyatın ilkleri sayarlar. Konu A.Mithat'ın "Müşahedat"ına gelince onu bir tuhaf bulur, gülümserler. Allahtan yeni nesilde yok eskileri hasta edip yatağa düşüren bu kompleks. Kaleminize sağlık üstadım.
ihtiyar okurunun profil resmi
Ne güzel söyledin, yüreğine sağlık.
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Edebiyatımızın "Yazı makinası"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.