bu kitap uygulamada başka bir kitabın incelemesine bakarken çıktı karşıma ve ilgimi çekti o yüzden e-book olarak okumaya başladım. öncelikle, dili zor gelir mi diye çekinmiştim ama cümleler karışık olmadıklarından gramer olarak anlamakta hiç sorun yaşamadım, içinde bilmediğim kelimeler olsa da cümlenin anlamından çıkarabildim ve daha sonra incelemek için işaretledim. yani a2-b1 ingilizceniz varsa okuyabilirsiniz dil bilgisini geliştirme açısından da iyi oluyorr şimdi de hikayeye, kurguya ve konuya gelelim. yazarın kurduğu dünyada üç çeşit cadı ırkı var: caster, element ve kan cadıları. ana karakterimiz element cadısı; hava, su, ateş ve toprağı kontrol edebiliyor. öyle çok büyük bir kontrol sahibi değil ama hani suyu sihirle dondurmak, havayı yönlendirmek gibi basit şekillerle. bu elementleri kontrol etmek için dersleri falan var, cadılardan oluşan bir meclis var. işte böyle bir dünyada yaşıyorlar. bu arada cadı aileler insanlardan gizliyorlar güçlerini, söylemeleri veya göstermeleri yasak. ana karakterimiz hannah bu şekilde yaşayıp gidiyor ki biz lisede son yılına geçtiği yazdan okumaya başlıyoruz. kız arkadaşıyla olaylı bir şekilde ayrılmış, morali yerde haliyle. en yakın arkadaşıyla bir kutlamaya gidiyor ve orada tatsız bir şey yaşadıklarında hannah, kasabasında onu öldürmeye çalışan birileri olabileceğini düşünmeye başlıyor. bu kısmı detaysız bıraktım çünkü fazla şey bilince benim heyecanım kaçıyor açıkçası. kısaca biz, genç bir cadının bir yandan hayatına giren tehditle öbür yandan ilişkileriyle ve hayatıyla olan yaşadıklarını okuyoruz. kitapta lgbtq+ bireylere yer verilmesini çok sevdim kitapla ilgili en çok hoşuma giden şey bireylerin sorunlarının ufak ufak hikayeye yerleştirmesi ve okuyucuya çok güzel şekilde geçmesi. buna rağmen maalesef ki beklediğim kadar iyi bulamadım kitabı. öncelikle karakterlerin hiçbirini çok fazla sevemedim. sevemedimden çok karakterler bana geçmedi yani böyle çok kaptıramadım kendimi herhangi birine. hannah fazla sinir bozacak bir karakter değil yine de empati veya sempati duyamadım kendisine, belki de benlik bir sorundur emin değilim. [SPOILER: örneğin babası ölünce çok üzülemedim çünkü babasını da çok iyi tanımadık ikisi arasında ilişkiyi de fazla görmedik] yazar kitapta ne gençliği ne de aksiyon/gizem kısmını önde tutmuş (finale doğru aksiyon ön plana çıkıyor tabii) normalde bunu severim ama bu kitapta olmamış sanki. olaylar ritmik şekilde gerçekleşmek yerine pat pat yüzünüze çarpıyor daha çok, bu da kitabın akıcılığını yok etmiş. hafif sıkılarak okudum :/ son olarak hikayenin kötüsünü tahmin ettim o da kitaptan aldığım verimi düşürdü. devam kitapları var ama şimdilik devam etmeyi düşünmüyorum. konu ilginizi çektiyse okuyabilirsiniz fena bir kitap değil bana hitap etmedi sadece. daha önce inceleyen olmadığı için incelemek istedim de biraz uzun oldu sanırım okuduysanız teşekkürler <3

These Witches Don't BurnIsabel Sterling · Razorbill · 20196 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

eylül