Benim tabirimle gönüllü köle iseniz size sonsuz saygı duyuyorum. Öncelikle bunu bilin. Ama aşağıda açıklamaya çalıştığım konuyu da yabana atmamanızı rica edeceğim.
Okulların kapalı kalma mevzusu 1,5 yıla yakın zamandır bu şekilde devam ediyor ve çok can sıkıcı hale geldiğinin farkındayım. Ama ülkemizde -hayatta olduğum süre zarfında- eğitime hiçbir zaman gerekli önemin verilmediğini düşünürsek hiçte anormal bir durum olmadığı gözler önündedir. Zira, plandemi başladığında vaka sayısıları 5'leri bulduğunda okulların kapatılması söz konusuydu. Ve okulların fiziksel şartlarınını yeterli olmadığı bahane edilerek (yalnızca göz boyamadan ibarettir bence) kapatma kararının alınması ve bunun neticesinde öğrenciler başta olmak üzere eğitim mağduriyetlerinin kafi ölçüde giderilmemesi büyük bir oyuna zemin hazırlamaktan başka bir şey değildi. Çünkü 'uzaktan eğitim olmaz' şiarını ele alırsak bu köhneleşmiş ve bir kimliği olmayan köksüz kurulacak olan yeni nizamın ayak izleriydi.
Bu sonuca nasık ulaştınız derseniz; çoğu Avrupa ülkesinde özellikle ilkokul derecesinde eğim gören öğrencilerin örgün eğitim hakları ellerinden alınmadığını görüyoruz. Ülkemizin gençlerinin ise çok büyük bir tehlike ile başbaşa kaldığını farkediyoruz. Yani demem o ki eğitime hak ettiği değeri vermediğimiz için teknoloji bağımlısı ve milli manevi değerlerinden yoksun (herkes için konuşmuyorum) nesiller yetişiyor. Bunun neticesinde sorgulamadan aciz, fikirlere saygısız, akıl nimetini kullanmaktan mahrum kalmaya alıştırılmış, bir takım sosyal şaklabanların (fenomen) elinde oyuncak edilen gençler türüyor. Haliyle geleceğimiz, öldürürücülük oranı abartılacak büyüklükte asla olmayan grip benzeri bir firüsten ötürü 'sağlık' koşullarımız yetersiz damgasıyla kayıp gidiyor. Bu iğrenç gidişata Salgın Bakanımız "yeni dünya düzenine sert ve hazırlıksız bir geçiş yaptık" diyerekten olayın asla sağlıkla alakalı olmadığını bir kez daha göz önüne sermiştir. Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığının hazırlamış olduğu reklam filminde ENJOY I'M VACCİNATED [Eğlenin aşı oldum] yazılı maskeleri bastırarak ülkemizin güzel insanlarını, tarihin en kara sözlü aşağılanma boyutu noktasına getirmenin de yine 'sağlık' ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığı yine vurgulanmış ve vurgulanmaya devam ediyor olduğunu fark ediyoruz. Turistlere özel genelge hazırlayıp hes, pcr, karantina gibi uygulamaların kaldırılmasına yönelik dilekçe hazırlandı bu ülkede. Hem de vaka patlaması ve korku dozajı hat safhaya çıkartılmışken ülkemde. Yani özetle bu kadar ince hesaplara girişilen bir konuda eğitimin sekteye uğraması abes değildir ve bunca tezatın içerisinde okulların kapalı kalmasının sebebi biz asla değiliz.
Diğer mevzuya gelecek olursak ben tek taraflı fikirlerin aylardır insanlara aktarılmasına karşıyım. Kaldı ki sadece aşı yanlısı doktorlar, proflar yok ülkemizde ve dünya genelinde. O yüzden sağlıklı karar verebilmemiz için bu konuların kırmadan, dökmeden, kardeşçe tartışılmasını istiyorum. Tüm verilerin masaya yatırılmasını ve halka sunulmasını istiyorum ama kaydını tutmuyorlar işte. Sadece baskı, tehdit ve yeri geldiğinde zorbaca üste çokmaya kalkışıyorlar...