Gönderi

352 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
İNSANLIK KARABASANI
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört : Bir İnsanlık Karabasanı Okudukça ölümün varlığına, içinde bulunduğumuz dünyaya şükrettiğim eser. Yazar ve eserleri hakkında bilgi vermek ve şu yedi başlık altında romanı incelemek istiyorum : 1 Romanın konusu ve amacı 2 Romandaki Devlet Düzeni 3 Düzen Nasıl korunuyor (biraz spoiler olabilir) 4 Düşüncesuçu 5 Çiftdüşün 6 Yenisöylem ve amacı 7 Bendeki etkileri ve bana kattıkları George Orwell, 1903 Hindistan doğumlu Gerçek adı Eric Arthur. 1922 - 27 yılları arasında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yapmış . Ancak, imparatorluğun iç yüzünü görünce istifa etmiştir. 1950 ' yayımladığı Bir Fili Vurmak adlı kitabı, sömürge memurlarının davranışlarını eleştiren makalelerin derlemesidir. George Orwell aynı yıl ölmüştür. İkinci Dünya Savaşı' nın sonlarına doğru yazdığı Hayvan Çiftliği, Stalin rejimine karşı sert bir taşlamadır. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanı ise dünyayı protesto eden Orwell' ın korkularını dile getiren insanlığı uyaran bir romandır. Şöyle ki : 1 Romanın konusu ve amacı : Dünyanın dört bir yanındaki insanların en insani niteliklerini yitirdikleri, ruhsuz birer totomatlara dönüştükleri üstelik bunun büyük çoğunluğun farkında bile olmadıkları bir kitaptır. Yazarın yakın bir arkadaşına yazdığı mektupta Kitap için roman biçiminde bir ütopya diyordu. Her şeyin tümüyle devlet yönetiminde olduğu, bellekten yoksun bırakılmış, her türlü muhalefetin yok edildiği bir toplum tehlikesine karşı bir uyarı olarak bahsediyor. Bundan başka ; Roman Daha çok, dönemin toplumunun bağrında yatan olası tehlikelerin bir izdüşümüydü. Orwell, ABD 'deki bir sendikacıya yazdığı mektupta da "kitaptaki toplumun bir gün mutlaka gerçek olacağına inandığımı söylemesem de ona benzer bir toplumun gerçek olabileceğine inandığımı söyleyebilirim, "diyordu. 2 Romandaki Devlet Düzeni : Halkın %85 i kendi hallerine bırakılmış ama olası bir isyan tehlikesi ya da düşüncesine karşı içlerine girmiş bazı ajanlar tarafından denetlenen, gücü, hiçbir yetkisi olmayan kimselerden oluşan ve kendisine "proleter" denen bilinçsiz kesim. Çoğunluk onlar olsada asla egemen değiller ve bunun görünürde bir yolu yok çünkü ; "Başkaldırmaları için bilinçlenmeleri gerek, bilinçlenmek için başkaldırmaları." %12 si dış parti üyeleri, sistemin çarkını döndüren, işleri yerine getiren insanlar. %3 ü refah içinde olan iç parti üyeleri düzeni elinde tutanlar. 3 Düzen Nasıl korunuyor : - Düşüncesuçu yasası - Çiftdüşün ilkesi - Yenisöylem sözlüğü - Çocukluktan beridir berdavam eğitimler ve katı yasaklar, sürekli denetimler ile körü körüne bağlı nesiller yetiştirmek öyle ki çocuklar anne babalarını ölüme gideceğini bile bile ihbar edebilecek hale geliyorlar. (ölmekle kalsa yine iyi #134571811) - Zihinlere kıyas imkanı bırakmamak adına sürekli güncellenen tarih ve belgeler... ~ Örneğin ; Times gazetesinin belirli bir sayısında gerekli görülen tüm düzeltmeler bir araya getirilir, o sayı yeniden basılır, asıl sayı yok edilir. Ve arşive düzeltilmiş sayı konur. Bu değiştirme işlemleri yalnızca gazeteler için değil,kitaplar, sürekli yayınlanan broşürler, posterler, filmler, ses bantları vs. Her türlü kitap ve belge için geçerlidir. Giderek geçmiş, günü gününe dakikası dakikasına " güncellenir "... - İnsan kendi belleği dışında hiçbir kayıt kalmayınca, en belirgin gerçeği bile nasıl kanıtlayabilir ki? 4 Düşüncesuçu : Paritye göre yalnız kötü eylemler suç değildir. Kötü düşünceler de suçtur. İnsan içerisinde kötü (partiye bağnaz olmayan) düşünceleri barındırmamalıdır. Ne olursa olsun. Uykusunda Partinin sözde yöneticisi Büyük Birader için Kahrolsun kelimesi kullanan üstelik partiye körü körüne bağlılığı herkes tarafından bilenen adam. Bu sözü duyan 7 yaşındaki çocuğu tarafından ihbar ediliyor. Üstelik çocuk babasının ölüme gitme ihtimalini bilerek bunu yapıyor daha da ötesi babası bundan gurur duyuyor... = = = = = = = İşte Düşüncesuçu= = = = = = = 5 Çiftdüşün = Hem bilmek hem de bilmemek, bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir tüm gerçeğin ayırdında olmak, çelişkilerini bilerek ve her ikisini de inananarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak... SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR 6 Yenisöylem : Düşünmek suçtur ama düşünmeye imkan bırakmayacak yöntem Yenisöylem dilidir. İnsanların düşünce ufkunu daraltacak biçimde düzenlenmiştir. (Burada amacını kolayca şöyle vereyim. Tüm olumsuz, zıt kelimeleri ortadan kaldırarak insanları uğradıkları zulme karşı kelimeler açısından ifadesiz bırakmak. 7 - Öznel düşüncelerim = Şükrettim böylesine bir dünyada olmadığımıza, sorgulayabildiğimize, muhalefet olabildiğimize, anne babanın eşin, dostun sevgisini hissediyor oluşumuza. Duyguların varlığına ifade edebilişimize inancıma her şeyime şükrettim. Böylesi bir dünyaya karşı Ölümün varlığına şükrettim. Ve kelimeler, kelimelerin birer ufuk bir ifade ediş olduğunu buradaki "Yenisöylem " gayet iyi öğretiyor. Haliyle bundan sonra daha da gayret ederim inşallah. ~ İncelememde hep düzeni anlattım. Ama nasılını anlıyorum nedenini anlamıyorum diye bir yer geçiyor başlarda sonlarında nedeni anlatılıyor. O yüzden yalnızca nasılları anlattım. Ama yalnızca şunu diyebilirim ki. Şeytan işinde çok iyi. Ve nasıl ki cenneti cehennemi Allahın kudretini bilmesine rağmen, çekeceği en büyük acıyı bilmesine rağmen hala daha kibrinin esiriyse insanlar da... ~ Anlatabildiğim kadarıyla böyle ~ Umarım çok spoiler vermemişimdir.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166.2k okunma
·
454 views
Denizz okurunun profil resmi
Bana çağrışım yaptırdığı zannımca fark ettirdiği bir diğer şey ise Akıl Ve Zeka Çünkü bu düzeni kuranlar muhteşem bir zekaya sahipler her şey düşünülmüş. İncelemede her ne kadar uzun olsa da düzen gerçekten yıkılmaz gibi görünüyor. Zeki insanların bakmaktan öte gördüğünü, iyi anlama kapasiteleri olduğunu doğruyu yanlışı ayırt ettiğini düşünüyorum. Akıllı insanların da doğru bildiklerinin peşinde koştuğunu. Ancak koşmayanların kalplerinin karardığını da. İnandıklarını yaşamayanların yaşadıklarına inandığı görüşüne katılıyorum.
Denizz okurunun profil resmi
Bence Bir gerçek var ki Zeka ile akıl arasında akıl geri kalırsa eğer kalp kararmaya başlıyor inanmayan inandığını yaşamayan insan ne kadar zeki olursa olsun. Yaşadığına inanıyor yalnızca beş duyusunu çok iyi kullanan zeki bir insan olmasına rağmen görmediklerinden yoksun olan akılsız bir insan olmaya mahkum oluyor. Belirli görüşlerde ilerlemiş olsa da bütüne bakmaktan yoksun bir gafil ya da zalimliğin cezası olarak lanetlenmiş olanlardan oluyor. Kurandaki Lanetli Yahudiler ve bugün apaçık şekilde kaosun mimarları olan Yahudi, siyonistler de apaçık kurdukları düzen bakımından muhteşem zekaya sahipler araştıranlar günümüz şirketlerine dünyanın önde gelen onlarca markasına vs. baktığımızda bu apaçık bir gerçek. Ancak inançlarına baktığımız zaman. Akıllı demek mümkün değil. Kitapda bu bu düzeni kuranlar arasında bu fazlasıyla mevcut. Zeki ama akıldan yoksunlar. Ahlak bence her şeyden önce öğrenmemiz gereken şey.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.