Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
10/10 puan verdi
spoiler içerir*
Öncelikle çok uzun bir süreden sonra herkese merhaba, yeni bir inceleme yapmak hep aklımda olan bir durumdu. Ve bu kitap kesinlikle 2021 içinde Sefiller kitabı oldu. Öncelikle kitap hakkında yorum yapmadan önce bu kitabı nasıl okumaya başladığımı söylemek istiyorum. 70 yaşlarında dünya tatlısı, pamuk gibi bir teyzemiz var. Tüm yaşamın zorluklarına göğüs gelmiş fakat buna rağmen kendini geliştirmek için elinden gelenin en fazlasını yapan komşumuz Asiye teyze, kendisinin okuduğunu ve çok sevdiğini gelip okumam için ondan kitabı almı söyledi. Elbette Sefilleri daha önce defalarca duydum fakat daha önce neden okumadın diye de kendime sitem ettim. Gerçekten çok güzel bir kitaptı. Kolay okunurluğu, içinde yer alan, umutsuzluklar, iyikiler, aşklar... Gerçekten okunulması gereken nadide bir eser. Victor Hugo' nun kalemine sağlık diyor ve bol spoiler içereceğini şimdiden söylüyorum. İyi okumala. Victor Hugo'nun kaleme aldığı Sefiller isimli roman, özünde Paris şehri ve romanın baş kahramanı olan Jean Valjean’dan ibarettir. Uzun bir kurgu içerisinde aralarda Paris'teki tarihsel olaylara da değinilir. Bu nedenle, romanı okurken o dönemde ki tarihî olayların meraklısı değilseniz eğer, romanın ortasında tam sıkılmaya başlarken birden bir bakıverirsiniz ki tüm bu tarihsel anlatım, ana kurgu ile son derece başarılı bir şekilde bağlanmış. En sonunda kurgu boyunca romana dahil olan tüm karakterlerin yazgısı Jean Valjean’e bağlanır. Bu örümcek ağı şeklini anımsatan dâhiyane kurgu sığındığı kasabada ona karşı herkes, hırsızlık suçundan kürek mahkumu olması sebebiyle pek iyi yaklaşmaz. Girdiği hanlardan kovulur. Kapısını çaldığı evlerden kabul görmez. Bu da sanırım insanların suçlu kişilere karşı tavrının ne kadar sert olduğunun bir göstergesidir. Yoldan geçen birinin tavsiyesiyle bir papazın evine sığınmayı dener son çare olarak. Papaz ne olduğuna bakmadan onu evine alır, yemek ve kalacak yatak verir. Bu da bazen ne olursa olsun, iyi insanların bir yerlerde olduğunun göstergesidir. Jean Valjean ise papazın tek mal varlığı olan gümüş takımlarını çalarak gece yarısı evden kaçar. Bu aslında üzücü de bir tabir vardır. "Köpek yediği kaba pislemez. " İnsanlar ise ona iyilik eden insanın yaptığı iyiliğe pişman etmek için elinden gelenin en fazlasını yapar. Bu kaçış kısa süreli olur ve polisler tarafından yakalanır. Valjean’a gümüş takımlarını nereden bulduğu sorulunca papazdan aldığını söyler. Buna inanmayan polisler Valjean ile birlikte hırsızlık yaptığı teyit edilsin diye papazın evine giderler. Papaz onları karşılar. Ancak bu karşılama ne Valjean’ın ne de polislerin beklediği türden olur. Papaz gümüşlerinin çalınmadığını, misafirine kendisinin verdiğini ve hatta unuttuğu bazı gümüşler olduğunu söyler ve unuttuğunu söylediği gümüşleri de Valjean’e verir. Kendisine karşı yapılmış böylesine bir iyilik karşısında Valjean, yaşamının kırılma anını yaşar. Ve buradan itibaren roman, bu kürek mahkumunun yıllara dayalı yaşama tutunma mücadelesini ele alır en derin şekilde Aslında kırılma noktamız bu da olabilir kısa özet ile kalbine dokunduğun insan yaşamını değiştirebilir. Ve kitabın bundan sonrası biraz aşk, entrika, umutsuzluk, fakirlik, zenginlik gibi kavramların çerçevesinde dönüp dolaşmaktadır. Eğer siz de yaşamın gerçeklerini anlatan, bir toplumun vicdanını yansıtmış, iyilik ve kötülük gibi kavramları birçok yönüyle ele almış, olayların arka planında ki gerçekleri görmenize katkı sunacak ve dünya görüşünüzü etkileyecek bir kitap arıyorsanız, bu mükemmel eseri kesinlikle okumalısınız. Herkese iyi okumalar diliyorum. Umarım kitaplar ufkumuzu daha da genişletir. Hayırlı geceler, kitapta kalın...
Sefiller
SefillerVictor Hugo · Sis Yayınları · 201787,7bin okunma
·
489 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.