Dostoyevski karakterlerini artık tanıyorum sanırım. Toplumun dışladığı ya da toplumun genelinden farklı tipler. Golatkin de böyle bir karakter. Bazı noktalarda karakterin iç düşünceleri içinde boğuluyor gibi hissettim açıkçası. Hayatı kendimiz için ne kadar zorlaştırıyoruz. Hatta o kadar zorlaştırıyoruz ki olaylar beklenmedik yerlere gidebiliyor bazen. Golatkin buna güzel bir örnek olmuş.