Gönderi
Bu kitap 3 kısa öyküden oluşmuş. İlk öykü "Lyon'da Düğün" savaş yıllarında ölümle cezalandırılmış iki gencin acı aşkını dile getirmiş. Öldüğü söylenen nişanlısıyla esir düştükleri mahzende karşılaşan genç kız bunun bir mucize olduğunu düşünmüş, sevdiği ile aynı anda ölecek olmanın huzuruyla tek üzüntüsünün nişanlısının eşi olmadan ölecek olmak olduğunu söylemiştir. Bu esnada diğer esirler bu duruma kayıtsız kalmamış, aslında iki yabancı olan bu çiftin ölüme giderken kader ortakları olması sebebiyle onlara yakınlık duymuşlardır. Esirlerin arasında bulunan bir papaz tüm esirler ve mahzenin sessizliğinin şahitliğinde iki gencin nikahını kıymıştır. Lyon'daki bu benzersiz düğünün sabahında yeni çiftin ardında tüm esirler korkusuzca sonsuzluğa yürümüşlerdir.
İkinci ve üçüncü öykülerin teması benzerlik göstermiştir. "İki Yalnız İnsan" öyküsünde ayağından sakatlanmış bir erkek ile çok çirkin olduğuna inandırılmış bir kadının dezavantajlarının getirdiği yakınlık işlenmiştir. Bu iki insan birbirlerinin kusurlarını görmeden anlamış, kusurların ötesine geçebilmiştir. Son öyküde de tıpkı önceki öyküde olduğu gibi dış görünüşünden dolayı çok çirkin olduğuna inandırılan bir kadın Sedlak karşımıza çıkmış. Sedlak ana rahminde oluşan bir durumdan ötürü burunsuz bir yüze sahiptir ve şehirden uzak bir yerde bir eve bekçilik yapmakla görevlendirilmiştir. Onun bu farklı görüntüsü bir gün tüm ahaliyi yeniden meraklandırmıştır çünkü Sedlak bir erkek çocuğu dünyaya getirmiştir bu çocuğun babası ise cinsel saldırıya uğradığı 3 adamdan biridir. Sedlak'in sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmesi köylüleri şaşırttığı kadar Sedlak'ı da şaşırtmıştır. Bu küçük çocuk onun tüm dünyası olmuştur. Onu hiç yanından ayırmak istemeyen Sedlak'ın oğlu 18 yaşına geldiğinde savaş nedeniyle orduya katılması istenmiştir ancak Sedlak buna razı olmamış ve Karel'i saklamıştır. Ordunun evleri aradığını ona haber veren Wondrak öyküye adını vermekle birlikte onun kurtarıcısı olmuştur fakat Karel ve Sedlak yine de kaderin önüne geçememiştir. Ordunun hassas burunlu köpeği Karel'i ormanda saklandığı yerde bulmuştur. Karel ve Sedlak'ın yakalanıp hücreye götürülmesi ile öykü son bulmuştur.
Şimdi genel bir değerlendirme ile devam edebilirim. Stefan Zweig imzalı okuduğum kısa kitaplar arasında en tekdüze olanıydı. Savaş ortasında tutsakken bile arzularından vazgeçmeyen genç kadın ve kusurları yüzünden ondan her şeyi esirgenen Sedlak'ın oğluna olan adanmışlığı kitaptan etkilendiğim durumlar oldu.
·
312 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.