Gönderi

256 syf.
·
Not rated
Taylan Kara bu ciltte de yine kültür ve sanatla egemen sınıfın kendi ideolojisini topluma nasıl enjekte ettiğini tane tane anlatır. Seride incelenecek konuyu “zihin dolandırıcılığı” diye isimlendirmiştir. Önce birkaç eleştiriden başlamak istiyorum. Thales ve Gorgias’tan söz ettiği bölümdeki mantık yürütmesi maalesef olmamış. Ne demiş Gorgias? Hiçbir şey var değildir Var olsa bile bilinemez Bilinse bile bir başkasına aktarılamaz Bunu alıp yerine apandisit koyup, o zaman bilgi bir başkasına aktarılamaz sonucuna ulaşmak komik olmuş. Komikliği devam edip, “Bütün doktorlar Thalesçidir.” (Syf:16) ile de devam etmiş. Yani ortalama bir kahveye gidip bir amcaya “Hiçbir şey var değildir.” dediğinizde size vereceği muhtemel cevap şudur: “Aha garşımda duruyon.” Evet o zaman amca haklı mı? Yoksa burada Gorgias’ın var değil dediği şey gerçekten görünenler üzerinden giden bir tartışma mı? Yoksa hakikat mi? Sofistlerin doğa probleminden dile geçmeleri, dil ilişkileri bağlamında düşündüğümüzde; arkhe probleminden bilgiye geçip, dünya nasıl meydana gelmiştirden, dünyayı ben nasıl algılarıma geçişi göz ardı ettiğinizde ortaya böyle kahve muhabbeti çıkar. Descartes’ın “cogito”’sunu, şüphecilikten yola çıkışını anlamlandıramadan; “Düşünüyorum, o halde varım”’ını “Sigara içiyorum o halde varım” “Yürüyorum o halde varım” diye yorumlamak kadar gülünçtür. Bir diğer eleştiri ise postmodernizm için söylediklerine yönelik. Açıklanması en zor kavramlardan birisi zaten postmodernizm. Hatta Habermas; postmodernizmi, modernizmin bir evresi olarak görür. Kim postmodern bir düşünür veya yazardır konusu ise tam bir arap saçıdır. Taylan Kara ise burada Feyerabend’in sözünü alıp herkese bir savaş açmış. Öyle bir noktaya getirmiş ki postmodernizmi, üfürükçü, cinci hocanın mantığıyla bir görmüş. Taylan Kara gibi söylersem; Hasan Ali Toptaş iyi bir yazar değil, eserlerinde islami vurgular var veya anlamsız cümleleri var. Haydi alalım bu beyefendiyi, tüm Türk Edebiyatı’na saldıralım. Türk Edebiyatı anlamsız eserler veren, içinde hep islami vurgular olan bir şeydir. Oldu mu şimdi? Gerçekten postmodernizm bilime savaş mı açmış, yoksa bilimin iktidar tekeline geçtiğinde yararları kadar zararları da olabileceğine mi dikkat çekmiş? Çoğunluğa karşı çoğulculuk iyi midir yoksa kötü mü? Büyük anlatılarla kitleleri kategorize edip yönlendirmek mi daha iyi parçalara ayırmak mı? Çok tartışma götürür bu başlıklar ve daha da çoğaltılabilir. Yine aynı başlıkta söylediği kültürel görecelik gibi kavramı yorumlama ve bunu o zaman 6 yaşında kız çocuğuna burka giydirilmeyi onaylayacaksına bağlamasına sadece güldüm. “Bana küfür etmedi o halde beni seviyor” gibi gırgırına söylediğimiz cümlede, sevmeyi küfür etmemesine bağlamak ne kadar mantıklıysa bu da o kadar işte. Bir önceki bölümde “Serbest Uydurma Tekniği” ile eleştirdiği noktaya kendisi de düşmüş maalesef. Bu arada “Serbest Uydurma Tekniği” altında tartıştığı eleştirilere katılıyorum. Bazı kitapların gerçekten incelemesini okuduğumda onu yazan kişiye sormak istediğim tek şey; “Biz aynı eseri mi okuduk gerçekten?” “Öteki”, “Hoşgörü” gibi ele aldığı kavramların hep tek bir cephenin diğer cepheye karşı kullanması ama beklediği “hoşgörü”’yü ona göstermemesi güzel bir eleştiri olmuş. Tane tane ve örneklerle bu eleştirinin altını doldurarak güzel açıklamış. Sosyalistlere getirdiği eleştiler, uç nokta da olanları eminim sinirlendirecek. Bir savaş açmamış aslında eleştirileri çok yerinde ama bizim toplumda maalesef fanatikçe bir düşünceye bağlanma genlerimize işlenmiş. Voltaire sanılan ama ona ait olmayan sözün elden ele yayılması… Evet kitapta Ahmet Ümit’in bile alıntılayıp paylaştığını gördüğüm tweet gerçek mi acaba diye internette araştırdım ve gerçek. Bir yazar hele ki göz önünde olan, kitapları çok satan bir insan araştırmadan kopyala yapıştır yapmamalı ya. Okuruna saygısızlık bu. Yer yer katılmadığım ufak noktalar, bazen mantık hataları gördüğüm büyük noktalar (yukarıda belirttim) olsa da genel anlamda eleştirilerini yerinde ve mantıklı buldum. Herkese keyifli okumalar
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2. Cilt
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2. CiltTaylan Kara · Bulut Yayınları · 202045 okunma
·
146 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.