Gönderi
"Hakikatte biz yokuz. Hepimiz tahayyülden ibaretiz."
*SPOİ
Kitabın kapak tasarımı çok güzel konu ile çok uyumlu olmuş, iç tasarımın sade olması da hoşuma gitti. Yazarın yaratmış olduğu hava çok güzel gerçekten. Kendinizi masal okurmuş gibi hissediyorsunuz. Dili bir tık eski. İçinde biraz eski kelimeler geçiyor bu durum okuma hızımı çok düşürse bile bence konu bakımından gayet uygun bir üslup. Kişilerin uzun uzun isimleri de ayrı hoşuma gitti. Örneğin "Cihangir Camisi Müezzini Ekrem Efendi" önce yaptıkları iş ve sonra isimleri verilmiş. Kitapta gittikçe yayılan bir salgindan söz ediliyor. Salgının en temel belirtileri; vesvesse, kuşku, işkil, şüphe. İnsanlar sürekli karamsar ve kötü düşünüyorlar. Sultanın yakalandığı bu hastalık, sultanın eline kim değerse başkasına bulaşıyor. Öyle ki Perizat'ın evlilik dışı hamile kalıp doğum yaparken doğurduğu Leyla'nın esnasında İstanbul'da büyük bir deprem oluyor ve bunu bile insanlar Allah'ın yaptığı bir durum olarak algılamak yerine İstanbul'dan nefret eden insanların yaptığını düşünüyorlar. Çok uzun bir cümle kurduğumu biliyorum ama genel olarak insanların salgindan dolayı kötü düşündüklerini bilmeniz yeterli olacaktır. Salgının başladığı zamandan beri zindanlar dolup taşıyor çünkü herkes hakkında şüphe duyuluyor ve gerçekler yerine insanlar uydurdukları hayali şeylere inanıyorlar. Kitabın gidişatı Leyle ile Hekimimiz Abidin'in yaşadıkları olucak. Şuan kitabın yarısındayım ve çok fazla bahsedip aşırı spoiler vermek istemiyorum. Genel olarak bölümleri çok kısa olması da ayrı hoşuma gitti. Güzel bir kitap, çerezlik ve kafanızı çok fazla meşgul etmeyecek şeyler arıyorsanız okuyabilirsiniz. Yazarın yaratmış olduğu masalımsı hava çok güzel ama beni etkilemedi :)
·
289 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.