Gönderi

Söylenmemesi Gerekenin Şiiri Nurullah Genç reddini doldurursa avucuma kan gibi kırmızı bir çığlıkla yırtılır dudaklarım: ‘söylememeliydim biliyorum!..’ kırılsa da baharı bekleyen pencereler akrebin gözlerinden geçse de dehlizlerim eski bir mezarlığa gömülmeden izlerim ‘söylememeliydim biliyorum!..’ simsiyah bulutların arasından ansızın çatlayan yüreğime koydu susuzluğunu ver Allah’ım bana ver O’nun sonsuzluğunu hüzünlü bakışları şafağımda tebessüm gündüzümde ışığı, gecemde hilali var evimin tenhasında büyüyen melali var kum fırtınasında mı, selde mi yürüyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ gemilerde aradım yüzünün görkemini martılarla yoruldum, tayfalarla vuruldum kalbimi morga koydum bir liman köşesinde nefesini aradım dalgaların sesinde tutundum hayatımın çürüyen yıllarına bakıp bakıp ağladım boş kalan yollarına beni anlamaz diye kabuslar görüyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ ciğerimde bir köz gibi taşıdım yokluğunu ver Allah’ım, bana ver suya küskün kuğunu mor lekeler bıraktı solgun yanaklarıma kartal kanı bulaştı rüyalarıma bile fırtınalar diner mi ulaşmadan sahile hayalin bozkırında kurtkapanıydı ömrüm nasıl da bir başıma kopardım dikenleri nasıl da acımasız köprülerde yürüdüm uzaktan gülümseyip deniz fenerlerine sonunda mahkum gibi kapandım ellerine kirpiklerimden sızan hicranı siliyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ ısrarlı denizlerin dibinde volkandır aşk kesif bir muammayı öğretir balıklara balıklar derde düşen aşığı avuturlar aşık ölünce kuşlar uçmayı unuturlar güneşle buluşmayı göze alan, derinde yağmur yüklü bir ömür paylaşır göklerinde eleğimsağma renkler düşürünce şehrayin başlamalı yeniden içimizde bir ayin belki de döndü talih, çözüldü bilmeceler tükenecek siyaha baş koyduğum geceler umarım, kaybettiğim devranı buluyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ ah, Allah’ım gösterme bana soğukluğunu nicedir bekliyorum dağlar ardında O’nu nefesimde rüzgarın gölgesidir dağılan kanımda gözlerinin hasretidir boğulan bir zamanlar benzerdik muhabbet kuşlarına dalardım o gizemli, mahmur bakışlarına gittiği gün sokaklar içinde kaldım, sefil öldü kafeste bülbül; soldu nergis karanfil bedevi kahramanlar yurdundan geliyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ melekler en çaresiz anımda buldu beni gaflet şarabı içtim, aşikar kıldı beni baykuşlar dahi mutlu bu habersiz dönüşten hangi yokuş daha yar olabilir inişten doruktaki saraydan koyar mı beni mahrum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ bu son yürüyüşümdür, yarına kalmaz umut Allah’ım, bir gül gibi O’nu baharımda tut esrarlı bir evimiz olsaydı fildişinden beyaz bir gölge gibi yürüseydim peşinden desturun var mı diye dururken eşiğinde bizim olan bir kalbi bulsaydım beşiğinde bu nehir yine sarhoş akar mıydı ülkemden bir deprem ortasında sarsılır mıydı beden korkarım ki, dergahtan yine kovuluyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ biliyorum, yalnızlık ekecekler bahçeme biliyorum, yağmurda yürüyecek kötürüm biliyorum, mülteci türküler duyacağım biliyorum, gülerse, O’nunla ben de hürüm acı hatırasından bile kam alıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ unutulan kalplerin tahtında rüyadır aşk gözlerime bakarsa, görür ki, deryadır aşk ah, ölüm habercisi beyaz parıltılarım ah, Azrail çağıran çizgileri yüzümün ah, paslanan kılıcın dudağında sönen mum ah, yolcuyu hüsranla buluşturan uçurum kim bilir kelebeğin kanadından bakanı kim bilir baldıranda misk ü amber kokanı sanki aynı hüzzamla yüz yüze kalıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ haddim değil güneşi götürmek kainata gökle buluşmamızı çok görür haramiler anlamazlar ki, bin kez gelsem bile hayata bu can gökte yaşayıp, gökte ölmeyi diler ah, gönül toprağıma yaprak döken serviler efkarıyla bir garip derbeder oluyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ ben Raymalı Ağa’yım, sözümle kırılır yay o, bir anda ruhumu altüst eden Begimay lacivert bir macera değildir aradığım şahmaranın kolları sarınca çiçekleri kiralık duygulardan kefen biçer cüceler baharda yağmur olur yüreğim, güzün sarı yakamozlar içinde, kışın kar tanesidir derinden baktığında eritir aynaları sanmayın perdelerin ardından gülüyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ bana misket oynamak yakışır hüzünlerle bana binlerce yılın ıstırabıdır gelen bana dönmez yüzünü efsaneler güzeli hayal kırıklığıdır avucuma dökülen sabahın sitemiyle büyürken kaygılarım akşamın dayanılmaz yükünü çekiyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ reddiyle, çaresizlik yıkılırsa başıma nasıl mihman olurum o gün mezar taşıma sırlıdır her kapının arkasında inkisar boynu bükük kükremez, mahkum olsa da arslan her iklimde farklıdır yılanın tutkuları uçan bir ecza gibi olmamalı intizar kızıla boyanırsa yaprakları kaktüsün yanılgıya dönüşür parlaklığı her süsün duy sesimi ey yitik hazinem, ağlıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ ah, bir tutunabilsem burçlarına güneşin sessiz yürüyebilsem zifiri gecelerde ah, küçük bir vatanım olsa kalbinde senin kundağında vuslatı yudumlasak evrenin bitmeyen bir şarkıya kenetlense gönlümüz birbirine karışsa ölümümüz, ömrümüz ipek avuçlarında uyanmak diliyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ kırabilsek sevdayı çalan oyuncakları sırtımda hamal gibi taşırım çocukları neden mahrum edelim karanlığı ışıktan neden solsun bir çölün kumlarında şakayık al bu zalim kuşkuyu efsanevi aşıktan sana tahtım da layık, bil ki, bahtım da layık titrek bir suskunluğun nidasıydı tarihim senin olsun otağım, varım yoğum, talihim giderken götürdüğün kalbimi arıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ susmalı, ayrılığın uğursuz puhuları yıkılmalı hayatı küçümseyen köprüler dönmeli, sahralara sürdüğümüz tebessüm ah, idam fermanıyla yargılanan tanyeri ah, bir gülün içimde kımıldayan elleri yarama merhem diye hüznünü sarıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ kader umudumuzu taşımadan ırağa yürümeliyiz artık bizim olan durağa... Nurullah Genç
·
525 görüntüleme
Pol Gara  Yeşim Firûzan okurunun profil resmi
Gülerse, O’nunla ben de hürüm Acı hatırasından bile kam alıyorum ‘söylememeliydim biliyorum!..’ Unutulan kalplerin tahtında rüyadır aşk. Gözlerime bakarsa, görür ki, deryadır aşk.
Pol Gara  Yeşim Firûzan okurunun profil resmi
Allah’ım, bir gül gibi O’nu baharımda tut! 🌹
Pol Gara  Yeşim Firûzan okurunun profil resmi
Sonunda mahkum gibi kapandım ellerine, Kirpiklerimden sızan hicranı siliyorum... 🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.