Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

palyaço
#136938897 Eylül Ayı Öykü Etkinliği 🍀 Günün ilk ışıklarına uyanan insanlara nazaran ; Ferhat, eve henüz girmek için bahçe kapısını açıyordu. Elleri cebinde, başı önde, tecrübe ettiği; ellerini kullanmadan içtiği sigarasının külü kendini çamurlu sulara bırakmak için saniyeleri kolluyordu. Külü düşmüş, bir tükürük misali fırlattığı izmaritinin sönmüş olduğu suda yansımasını farkettiği rutin bakışlarına dikkat kesildi. Alelacele adımlarla asansöre yönelirken buldu güçsüz bacaklarını. Rutine bağlayan şeylerin farkındalığıyla yaka silkti Ferhat, içten içe. Zira elleri cebinde, 2.kata merdivenle çıkmaya karar vermişti. İlkin basamaklarda başladı tercihleri, çizgilere basan inatçı obsesifliği nüksetti nedense. Alt katından yükselen piyano sesleri; yumruklarını daha çok sıkmasına sebep olmuştu. "Bu kadar erken mi? “ dedi, iç sesi. Yine iç sesi! Dudakları bir muhabbet için ne zaman kımıldamıştı anımsayamıyordu bile. Sadece O anlatıyor ve onlarda gülüyordu. Bunu düşünmek bile yorucu gelmişken yumruğunun pasif sesi karıştı resitale.Ne zaman karar vermişti ki kapıyı çalmaya... Hayretler içerisinde kapı dürbünündeki kim o (?) bakışıyla karşılaştı. Açılan kapı, hayret ve karşı merak hisleri dolandı 1.kat merdiven başlarında... -Ferhat Abi?! +Efendim! -Bir şey mi(?) isteyecektin. 4 saniyelik düşünce - çözüm- bahane üçlemesinin sürecinde, Ferhat 'ın alt komşusunun küçük oğluna cevabı bilindik olmuştu. +Şey... Katı karıştırmışım. İyi günler. -Sana da abi... Cılız ses hızlı adımlara eşlik etmiş, Ferhat' ın anahtar sesi ile son bulmuştu. Bekledi bir süre, bir suç çetesinden güvenli kutusuna sığınmış, hayıflanıyordu. "Ne gerek vardı merdivenlere, binseydim ya asansöre; bunlar başıma gelmezdi, adımı bilen o veletle konuşma yapmak zorunda kalmazdım. Aptalsın Ferhat aptal! “ Değişimi dilerken, neye bağlıyordu bu fark edilmeliğini, belki o da bilemedi bir an. Zaman zaman çok şeye bağlamışlığı var oysa ki. Bir maaşa, bir işe, hatta yeni bir kıyafete bile. Alayına bel bağlamışlığı var seceresinde. Ama bir insana yoktu!..Birçok insana olabilirdi belki ama bir insana değildi. Buna anlam dahi veremiyordu. Yeni bir kadınla beraberliği, onunla sevişme isteği, hatta ondan çocuk yapıp değişimi tüm iliklerine kadar yaşamayı. Bu onu değiştirmez sadece değişeni oynayan yapardı. Kovdu düşüncelerini ve mutfağa yöneldi günlük rutinliklerini yerine getirmeye karar kılmış gibi. Açtı dolabı ve ilkin suyunu içti, dün sabahki sandviç duruyordu. Bir kere ısırmış; iştahı olmadığı için bırakmıştı ama şimdi açlığına iyi gelecekti. Çayını hazırlayıp balkonda karnını doyururken başladı; yeniden 1 saat içinde olanları düşünmeye. Kendine kızmaya başlamıştı yine, tamam değiş ama ne farkın olacaktı herkesten. "Zaten herkes değil miyim?! Aynı yollarda, aynı sahnede, aynı insanlara para kazandırıp, her ayın 16'sında kira ödediğim ev sahibemin evine uyumak için dönmüyor muyum?!" "Gerçekten bir şeyler yapmalı ve bunu bir daha hiçbir zaman yapmak zorunda kalmayacağım bir şeyler..." Bir anda aklına birkaç ay öncesine kadar izlediği program geldi ve işte böyle olmalı diyerek uyumaya karar verdi. Herkesler uyanıkken o uyuyacak ve herkes uyurken onları uyandıracaktı... Değiştirdiği alarm sesiyle gözlerini açıp fakat vazgeçmediği aynı düzeyde hazırlanışıyla çıktı evden. 36 tane kek aldı pastaneden ve misafirlerini güldürmek için çıktı sahneye. Herkesin tembihlenmiş bir şekilde elinde kekler ve kendisine merakla bakan seyircilerine aldırış etmeden koltuğuna oturdu. Sessiz ve kimliksiz bir adam olarak adlandırıyordu kendisini, güçsüz, çelimsiz ve yüksek sesiyle başladı anlatmaya. Arthur Jeselnik... Evet, onun kara mizah yaptığı gösterilerindeki donuk, ifadesiz yüzünü takındı bu gece. Bir gösterisinde hunharca gülen izleyicisine yaklaşarak "Ne yapmaya çalışıyorsun?" dediğini ve cevap olarak "engelliyim" sözünü duyduktan sonrasında yüzündeki sıcak ifadeyle "evet engelli olduğunu görüyorum" deyip seyircinin de gülmesiyle gerçekten kara mizah sevdiğini ve bunu soğukkanlı bir ifade ile söylemiş olsaydı yuhalanacağını bildiğinden; zekice bir hamle ile işi kotardığını anlattı. Okuduğu "İki Şehrin Hikayesi" kitabındaki Charles Darnay, vatana ihanetle suçlanan, hiç tanımadığı insanların nefreti, hakaretleri, şiddeti ve alayı ile dehşete düşmüşken basit bir savunma ile suçu aklanınca birkaç dakika önceki bu nefret dolu ve öfkeli insanların sevgi kahkahaları ve ismini sayıklamalarıyla yine onların omuzlarının üzerindeki şaşkın bedeni şehrin sokaklarına akıyordu. İşte tam da buna paralel olarak ; seyircilerine keklerini yemesini söylüyor. Anlamsızca başlıyorlar yemeye... Ferhat devam ediyor Jeselnik'in ifadesiyle anlatmaya. Ülkenin cinayete kurban olduğu kadınlarından. Ailesinin erkek egemenliğine feda edilen kız çocuklarından. Halkın bekası için değilde kendi koltuk iktidarlığına olan sevdalarından. Üç kuruşa saatlerce çalışan bir emekçinin hakkını ararken coplanan bedeni ve kelepçelenen bileklerinden. Dış savaşa direnen iç savaş tiyatrolarından. Doğruyu söylediğinde görevinin sadece güldürmek olduğunu hatırlatan seyircilerinin riyakarlıklarından. Yedikleri kekin içinde zehir olduğundan... Koca bir sessizlik. Neye uğradığını anlamaya çalışan seyirciler Ferhat'a doğru ellerinde kalan kek kırıntılarını fırlatıyordu. Hepsi yavaş yavaş öksürmeye başlamıştı, nefes alamayan boğazlarına ellerini götürüyor ve kan çanağı olmuş gözleri kapanmaya başlayarak teker teker yere düşüyorlardı. 18 dakika önce kendini ihbar eden Ferhat ellerinde kelepçe ile yaşamı boyunca bir daha asla hiçbir şey yapmadan kötülüğün değişimine doğru yol alırken, vermiş olduğu ifadede; "o keklerin içinde zehir olmadığını ve seyircilerinin tüm toplumsal sorunlara karşı kayıtsızlığı yüzlerine vurulduğunda; o sorunlardan kaçarak beni gülmek için izlemeye geldiklerinde, onları güldürmediğim için boğuldular." dedi. Aslında hiçbirinin sağlığında sorun olmadığı ve anlık bir aşırı panik, endişe, kaygı sonucu yaşanmış bir anksiyeteye bağlı baygınlık olduğu saptanmıştır. Ferhat ifade verdiğinde yaşanılmış her şeyden haberi olan ülke insanı onu karşılamak adına emniyetin kapısının önünde toplanmış ve uyuyan bunca insanı böyle bir oyunla uyandırarak haberdar olan herkesi hem güldürmüş hem de içten içe düşünmeye sevk etmiştir. İlkin yuhalanan Ferhat, şimdi Charles Darnay gibi omuzlara alınacak konuma gelmişti. Bir yerde herkes mutluydu sanki. Lakin O hiç mutlu olmadığını farketti. İstemsizce ünlenen Ferhat katıldığı bir programda "Onu yapan şeyin hayata karşı edindiği muhteşem hayal kırıklıkları ve belki de bununla birlikte gelen bir öz yıkım olduğundan bahsederek ; Ama siz de benim gibi, bir yerde, her şey için acaba diyeceksiniz. Acaba bu gerçekten bir öz yıkım mı(?) yoksa içine doğduğu toplum ve insanlıkla baş edemeyen bir insanın çevresindeki insanlığın karşı konulmaz gücünün fizyolojik, sosyolojik, ekonomik ve psikolojik baskıları karşısında varlığını kanıtlamak ve sürdürebilmek adına kendi kendini tekrar doğurması mı?.. " demiştir... Kötü bir gün geçirmişti ve gün şimdi bitmişti. Onu gerçek dünyaya ve aslında tüm yaşama, kurallara bağlayan son şeyi; sahnesini kendi elleriyle öldürdükten sonra kendisi için artık gerçeklikten ziyade bir fantezi dünyasına dönüşen evine girmişti. Artık o; ağzında gerçeğin acı sözleriyle, kahkahacı ve insanların tüm günahlarının bir temsili olan gerçek bir palyaçoydu.🃏🎭
··
3.126 görüntüleme
Ayfer okurunun profil resmi
Gerçekten uzun olmuş ya, aksiliklerle çok vaktimi aldı okumadan beğenebilirsiniz. 😅😅😅🃏
Fevkalbeşer okurunun profil resmi
Bu iki kere yazıldı iyi okuyun. 😂❤
2 önceki yanıtı göster
Ayfer okurunun profil resmi
Evet zor şartlar altında yazıldı, filozof okumazsan seni sessize alırım. 😅😅😅😅
3 sonraki yanıtı göster
manyak yazar okurunun profil resmi
images.app.goo.gl/BuFV7dDtJGhw3qrRA 😂😀 aklıma neden geldi hshshs Buarada kalemine sağlık yada klavyene mi olmalıydı
Ayfer okurunun profil resmi
😅😅😅😅 İsim ararken feratı gördüm, aklın yolu birmiş demek ki. Ama yazının ciddiyeti kalmadı ya sağol. Bu arada klavye'm adına teşekkür ederim. 👍🏻🤭😅
14 sonraki yanıtı göster
☾☆ Ay ışığı☆☽ okurunun profil resmi
Yaa bu harikaydı. Eline emeğine sağlık. Betimlemeler, yaratıcılık, zihinde uyandıran çağrışımlar VS. Sen inanılmazsın 😚🌙💜
Ayfer okurunun profil resmi
Ay Işığı'm.. Çok teşekkür ederim bi'tanem. 🌙💜 Elimden geldiğince işte kuzum benim. 😍😘
3 sonraki yanıtı göster
Ayfer okurunun profil resmi
Sonunda yazdım ya, 6 saatimi aldı zalımın palyaçosu 😅😅🃏
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.