Son Pişmanlık
Her zaman söylediğim bir cümle vardır ki: Güzel bir kadından daha tehlikeli biri varsa, o da güzel olduğunun farkında olan zeki bir kadındır. Al işte bizim Mehpeyker Hatun tam böyle bir hatun işte. Hem güzel hem de bunun farkında. Dilaşub ise ondan çok çok çok daha güzel. Hatta öyle bir tasvir'i varki meleklerin kıskandığını söyleyebilirim. Ama Dilaşub bu güzelliğini hakiki bir temizlik ile gizliyebilmiş. Sadece yüzünün ışığı ile değil her türlü maneviyat ile kendisini sevdirebilmişti.
Kitabın orijinal adı "Son Pişmanlık" ama bu da böyle fevkalade bir eser için çok sıradan olmuş. Zweig'ın Novellaları gibi. İntibah ismi de bana pek yakın gelmedi. Ne alaka Uyanış'la? Kitabı okuyanlar bilir. Sinirlenip durmaktan uyanan birini göremedik. Sergüzeşt-i Ali Bey çok daha akla uygun.
4 sayfa bahar betimlemesi ve 4 sayfa Çamlıca betimlemesi okutuyor Namık Bey bize.
Kitap sadece küçücük bir bölümde Albert Camus' un Yabancı'sını getirdi gözümün önüne. Acaba Camus o ölümsüz yazıyı buradan esinlenerek mi yazdı?
Uzun zamandır 10 puan vermemiştim bir esere Namık Bey bu açlığımı da gidermiş oldu. Lakin kitabın aldığı puan beni haliyle üzdü. Nasıl bu puanı alabilir anlamıyorum. Ülkemizde bomboş sayfa israflarının çok daha iyi yerlerde olduğunu gördüm. Bu ülkeye bu "Edebi Roman" fazla.
Elime kitabı aldım ve sadece iki oturuşta bitirdim. 1 gün dahi sürmedi. Öyle akıcı öyle sarıyor öyle merak uyandırıyor ki ne olacak olacak diye diye kitabın bittiğini gördüm. Kendimi uzun zaman sonra bir eser bitirdiğim için boşlukta hissettim. Gerçekten ne yapacağımı bilemedim. O duygu taşkınlığından çıktıktan sonra insanın canı sıkılıyor.
Ali Bey iyi eğitim görmüş zeki(!) (külliyen yalan, kitaptaki tek aptal en aptal kişi) edepli, saygılı falan filan bir İstanbul Beyefendisi. Arkdaşlarıyla çıktığı bir eğlencede, tanıştığı Mehpeyker Hatunla yaşadığı aşk kaçamaklar ve kendisinde, ailesinde ve o kişilerde dahil, yol açan çöküntü anlatılıyor. Zeki, güzel fakat için de saf kötülükten gayrı bir şey barındırmayan bir kadın, aptal bir adama neler neler neler edebilir çok güzel bir şekilde göstermiş bize Namık Bey. Okurken sinirlenmemek elde değil. Hangisinin salaklığına masum'un infazına neye üzülüp-sinirleneyi? Özellikle kadına şiddet uygulanması bu bizim eski edebiyatımızda sıkça karşılaştığım bir sorun. Ağızdan çıkan kanları gösterebilirim size. En çok etkilendiğim bir diğer durum ise Ali Bey de olan değişim. O değişim hali çok ibret alınası bir durum. Artık insanlığın insanın canı cehenneme bana zevk-ü sefa gerek.
Mehpeyker'e bir ara inandığımı ve güvendiğimi anımsıyorum. Ama olamaz ki böyle bir şey. Mehpeyker'i geçmişinden arındıracak olan neden Ali Bey olsun?
Güzel çok güzel bir kitaptı. Okumanızı isterim. Okuyun.
Aşkı Memnu gibi dizisi olsa kesinlikle izlenirmiş. Tabii sinirlerimiz dayanırsa