Moraliniz çok bozuk olduğunda konuşmak istediğiniz
bir arkadaşınızın yüzünde güller açıyorsa üzüntünüzü
onunla paylaşamayacağınızı çünkü sizi
anlayamayacağını düşünürsünüz. Gerçekten de üzgün
hissetmenize sebep olan vücut kimyanız, muhtemelen o sırada
arkadaşınızınkinden çok farklıdır. Ruh halimizi yansıtan
fiziksel özellikleri okumak kolay gibi görünse de bazen
karmaşık olabilir. Yüz ifadesi bu işaretlerin başında geliyor. Bu
ifadeleri doğru anlamlandırmak ve buna göre davranmak iyi bir
iletişim için elzem. Aslına bakarsanız derin öğrenme sayesinde yapay zekâ bu işe çoktan
el attı bile. Sadece yüz ifadesi de değil, postür (duruş), ses tonu hatta soluk alma hızı gibi
pek çok parametrenin iyi bir gözlemle belirlenmesi ve buna yönelik bir bağlam
oluşturulması sayesinde gelecekte yapay zekâ ile donatılmış pek çok arkadaşımız
olacağını söylemek mümkün. Bu özelliklerin belirlenmesi sadece duygusal paylaşım
açısından değil, örneğin kriminal ipuçlarının ortaya çıkarılması ya da ticari kullanım
alışkanlıklarının anlaşılması gibi başka alanlarda da işe yarayabilir.
Diğer bir deyişle, farkında olsak da olmasak da hareketlerimiz ve konuşma şeklimiz
başta olmak üzere çeşitli ipuçlarıyla ruh halimizi çok belli edebiliyoruz. Fakat yapay
zekânın bu alandaki kullanımı sadece ruh halini anlamaya çalışmak değil. Örneğin,
yürüyüş şeklimiz tamamen bize özeldir ve belli bir süre boyunca yapay zekâ tarafından
izlenen bir kişi, daha sonra elbisesi, saç kesimi hatta yüz hatları çok farklı olsa bile
kalabalık içinde kolayca tanınabilir. Derin öğrenme, ses ve görüntüdeki tekrarlanan
işaretleri tanımada gittikçe başarılı oluyor ve yakın gelecekte bu alandaki önemli
gelişmelere sıkça tanık olacağız.