Gönderi

Yola Giren Terk'e Hazır Olmalıdır.
(Okurun Notu: Metinlerde sık sık G. olarak anılan kişi Gurdjieff'tir.) Alıntının yapıldığı sayfalar: 75 - 76 -77 **************************************************************************** Sık sık yoldaki güçlüklerle ilgili sorulara dönüyorduk, toplu yaşam ve çalışma tecrübemiz, bizi sürekli olarak kendi içimizde bulunan yeni yeni güçlüklerle yüz yüze getiriyordu. "Bütün mesele, insanın hürriyetini fedaya hazır bulunmasıdır." dedi G. "Bir insan şuurlu ve şuursuz olarak tahayyül ettiği şekildeki hürriyet için mücadele eder. Bu ise, her şeyden daha fazla onun gerçek hürriyete kavuşmasını engeller. Fakat herhangi bir şeye ulaşmaya yete­nekli olan bir insan, er ya da geç, hürriyetinin bir hayal olduğunu anlar ve bu hayalden feragat etmeyi kabul eder. O, gönüllü olarak bir köle olur. Söyleneni yapar, söyleneni söyler ve söyleneni düşünür. Herhangi bir şeyi kaybetmekten korkmaz, çünkü hiçbir şeyi olmadığını bilir. Ve bu şekilde o, her şeyi kazanır. Anlayışındaki, sempatilerindeki, zevklerindeki ve arzularındaki gerçek olan her şey ona geri döner. Geri dönen bu şeylere, daha önce sahip olmadığı ve olamayacağı yeni şeyler eşlik edecektir. Bunlar, kendi içindeki birlik ve irade duygusudur. Ama bu noktaya varmak için insanın, çok zor olan esaret ve itaat yolundan geçmesi gerekmektedir. Ve sonuç almak istiyorsa, insan, sadece dışsal değil, içsel olarak da itaat etmek zorundadır. Bu, büyük bir azim gerektirir ve söz konusu azim ise, başka bir yol olmadığı, insanın kendi kendine hiçbir şey yapamayacağı, ama aynı zamanda bir şeylerin yapılması gerektiği meselesi üzerinde büyük bir anlayış gerektirir." "Bir insan, o zamana kadar yaşadığı şekilde artık yaşayamayacağı, o şekilde yaşamayı arzu etmediği sonucuna ulaşırsa, işte o zaman, hayatını oluşturan her şeyi görür ve çalışmaya karar verir. Fakat daha da kötü bir duruma düşmemek için kendi kendisine karşı samimi olmak zorundadır. Çünkü insanın kendi üzerinde çalışmaya başlayıp da, sonradan onu terk etmesinden ve kendisini iki sandalye arasında bulmasından daha kötü bir şey yoktur; bu durumda başlamamak daha iyidir. Boş yere çalışmaya başlamamak ve kendi kendini kandırıp riske girmemek için insanın, kararını defalarca yoklaması lazımdır. Ve prensip olarak ne kadar ileriye gitmeye ve neleri feda etmeye hazır olduğunu bilmelidir. Her şeyi feda ederim demekten daha kolay şey yoktur. Bir insan asla her şeyi feda edemez ve bu asla ondan istenmez. Ama o, neleri feda etmeye istekli olduğunu tam olarak tanımlamalı ve sonradan bu konuda pazarlık etmemelidir. Aksi takdirde bu, kadim meseldeki kurdun durumunun aynısı olur." "Kurt ve koyunlarla ilgili o eski meseli biliyor musunuz?" "Vaktiyle birçok koyunu boğazlamış ve insanları gözyaşlarına gark etmiş bir kurt yaşardı. Bilmem niçin, ama sonunda kurt, birdenbire vicdan azabı çekmeye ve yaşamından pişman olmaya başladı; böylece kendini ıslah etmeye ve artık koyun boğazlamamaya karar verdi. Bunu ciddi bir şekilde yapmak için bir rahibe gitti ve ondan bir şükran duası yapmasını istedi. Rahip duaya başladı. Kurt kilisede ağlıyor ve dua ediyordu. Dua uzundu. Kurt rahibin birçok koyununu boğazlamıştı, bu yüzden rahip, kurdun gerçekten ıslah olabilmesi için hararetle dua ediyordu. Fakat kurt birdenbire pencerelerden birine baktı ve ağıllarına doğru güdülen koyunları gördü. Huzursuzlanmaya başladı, ama rahip sonu gelmeyecekmiş gibi duaya devam etmekteydi. Sonunda kurt kendini tutamadı ve haykırdı: 'Bitir artık şunu rahip! Yoksa koyunların hepsini ağıla götürecekler ve akşam yemeğimi yiyemeyeceğim!' " "Bu çok güzel bir meseldir, çünkü insanı gayet iyi anlatır. O, her şeyi feda etmeye hazırdır, ama o günün bütün yemeğini farklı bir madde teşkil ettikten sonra." "İnsan daima büyük bir şeyle başlamayı arzu eder. Ama bu imkansızdır; seçim olamaz, bugüne ait şeylerle başlamalıyız."
Sayfa 75 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okuyor
·
127 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.