Çöküş ve YükselişVe serinin son kitabı gerçekten serinin bitmiş olması ve sonunun en azından benim istediğim şekilde tatmin etmemiş oluşu üzücü.
Son kitabın yorumuna da hemen başlıyorum öyleyse.
~Kahramanlar bazen sonlarını göremezler.
Sürükleyici, güzel, bazen yorucu, sinirlendirici kimi zaman heyecanlandıran, umutla bir şeylerin düzelmesini bekleten bir seriydi. Kimin sonunda ne beklediğine göre değişiyor tabii ki çok tartışmaya açık bir seri ve son kitap oldu.
Bana kalırsa birçok kişi hak etmediği davranışlara ve sonlara mecbur bırakılmış yazar tarafından ama bu da hayatın gerçeklerini tekrar yüzümüze çarpıyor sanırım.
Eğer üçüncü kitaba kadar okumayı sürdürdüyseniz zaten sizin de içinizde az da olsa hayata karşı umut ve inanç var demektir.
Bu kitabın içeriğine çok değinmeyeceğim sanırım ama genel anlamda serinin en yoğun, en sürükleyici, en gerçeklerle dolu ve en güzel kitabı buydu bana göre çünkü olayların ve gizemlerin çözümlenmesi, artık herkesin içindekileri kusması ve gerçek kimliğini ve niyetini göstermesiyle sanki sürekli bir hayat dersi var gibiydi.
Bana kalırsa iyilerin arkasında olmaktan asla vazgeçmeyeceğim Nikolai (spoiler vermeyeceğim ama başına gelenler hoş değildi çok üzüldüm), Genya (sen asla hak etmemiştin zaten), Baghra (olan da sana oldu) ama kötülerin başlarına gelenlerde de vicdanım sızlamadı değil yani Karanlıklar Efendisi (ancak bu kadar kötülüğe başına gelecekler belliydi sanırım çok düşman edindin) herkes için zor bir mücadeleydi bence. Alina’nın yanlış kararları hüsrana uğrattı beni doğruyu söylemek gerekirse. Nikolai gibi birini ben olsam kaybetmezdim. Karakteriyle, davranışlarıyla ve sözleriyle mükemmel biriydi, hatta kitaptaki kişiliğiyle gerçek yaşamda karşıma çıkmasını dilediğim biri olduğunu inkar edemem.
Kitabın içinden çıkamayacaksınız, kurgusu, anlatımı, olaylar çok fazla betimleme olmamasına rağmen okuma ve hayal etme kolaylığı ilginç bir tecrübeydi gerçekten. Ama olay ağırlığındansa biraz daha betimleme istediğimi inkar edemem.
Her ne olursa olsun kusurlarıyla, güzellikleriyle ve karakterleriyle ilginç bir seriydi.
“İlişkilerimi artık sevgi değil, ittifak temeline göre kuracaktım. Bu savaşta kim ya da ne beni güçlü kılacak, ona bakacaktım.”
Küçük bir not:
Karakterlere ve yaşadıkları olaylara olan merakımdan ötürü çünkü gelecekte neler olacağını merak ediyorum ,özellikle Nikolai, Genya ve Zoya, en kısa sürede “Yara İzi Kralı” ve “Kurtların Hükmü”nü de okuyacağım.
Eğer anlattığım tarzdaki fantastik kitaplardan hoşlanıyorsanız bu seriye bir göz atın derim.
