Gönderi

BÜYÜK, YASAK AŞK
Bizde erkekler günü yarın. Çarşamba’dan beri tatil olmasak böyle şımarık davranıp her şeye burnumu sokmazdım elbette. Burada yaşayan bir dostumdan bir whatsapp mesajı aldım. Erkekler gününü mü kutladı anlamadım, ama tanıdık şiir olağanüstüydü. Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden. Siz de hak verdiniz bana değil mi şiirin olağanüstülüğü hakkında? Vermiş olmalısınız. Kulaklığımdan rahmetli Behiye Aksoy (Ah canım benim en az 12 yıl alzheimer'dan acı çekti.) “Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok” diye, öyle hüzünlü söylüyordu ki…Biliyor musun, dedim, biri benim dul anama aşık olup, böyle bir şiir yazsa, kızmazdım. Ya sen? Senin gibi düşünebilirim, ama Allahtan yok böyle durum. Anam da rahmetli babam da. Konuyu harcama, bu şiir ölüm üstüne yazılmış en güzel şiirdir, dedi. Uzun yazışmalar yapmak zordur Whatsapp’da, en azından bizim gibi gençliğini kaybedenler için böyle, dostum işte bu yüzden aradı, aynı lakırdıyı dillendirdi; ölüm şiirlerinin en iyisi. Biz aile terbiyesi aldık, kabalık etmek istemeyiz ama bu şiir ölüme değil, aşka, Nazım’ın anasına duyulan aşka yazılmıştır, dedim. Dile getirmedi ama bir çüüüşşşş, dediğini duyar gibi oldum. Kendisi, sessiz kalmamız sevgisizliği işaret edermiş gibi, Nazım’ı çok sevdiğini söyler hep. Kapattı telefonu. Eskiden bu konuları (Ayaklı boş işler ansiklopedisi derdi rahmetli babam bana ) bilen az insandan biriydim. Ama artık her şey internette azizim. Beni aradı sonra. Araya giren zaman, her zamanki gibi muktedir olamamıştı gerçekleri değiştirmeye. Celile’ye yakıştırmadı ya Yahya Kemal’i, başladı olaylara takla attırmaya. Biraz da yaşımı kullanıp susturdum. Ona Y.Kemal’in Adalardan sevgilisi Celile’yi görmek için yaşadığı maceralı geceyi anlattım. (Meraklısı için bin bir hali var internette.) İdeoloji tırnağı olabilir mi ilk kadın ressamlarımızdan Celile Hanım ile efsane şairimiz Yahya Kemal’in aşkının? Onlar bizim canlarımız. Biziz onlar.
··
62 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.