Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

83 syf.
1/10 puan verdi
bu kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki nereden başlasam bilemiyorum. kitaba geçmeden önce şunu söylemeyi faydalı buluyorum, ahlak bezirganlığından tiksinirim. fakat genel geçer ahlakın karşıtlığı ile insanlık onuruna zarar veren bir kokuşmuşluğun ayırdına varmak gerek. burada düşünce özgürlüğü nerede biter sorusu ortaya çıkar. mesela şiddete yönlendirmek, tecavüzü ve hırsızlığı tavsiye etmek hatta sakat çocukları öldürmeyi salık vermek düşünce özgürlüğüne mi girer. bu rezilliklerin basılıp yayınlanması, tecavüz etmeyi düşünüp eyleme geçmeyen adamlara cesaret vermek kanuni hak mıdır? bu noktada sel yayıncılık ile ilgili de boş geçmemek gerektiğini düşünüyorum. çok merak ediyorum cinayeti, hırsızlığı, bebek katlini ve hatta tecavüzü hak gören bir adam hakkında 2. baskının kapağındaki yazıyı hangi izan ile yaparlar. insanın gerçekten midesi bulanıyor. adam kızınızdan faydalanabilirsiniz elbette, hatta kızınızdan faydalanmak daha evladır diyor. evet marquis de sade hakkında bir çoğunuzun iyi kötü bir fikri vardır. bu adamın ahlak karşıtlığı meşhurdur zaten ki ben de başta söylediğim gibi genel geçer ahlak kurallarına karşıyımdır. ama bu artık ahlak karşıtlığı ya provokatif söz olarak nitelenecek noktanın ötesinde. kusura bakmayın ama toplumda bu kadar manyak varken tecavüz doğanın size verdiği bir haktır diyen bir adamın kitaplarının basılıp yayınlanması tecavüze teşviktir! gelelim delillere: 2. basım sayfa 48-49 " nasıl ki arzularımızı ayrımsız tüm kadınlara ifade edebilme hakkını doğadan aldığımız tartışma götürmezse, dileklerimize onları boyun eğdirme hakkına sahip olduğumuz da bir o kadar kesindir; tabii tekelci olarak değil anlık olarak, yoksa kendime ters düşerim. kadını, arzulayanın ateşine kendini teslim etmeye zorlayacak yasalar oluşturma hakkımızın olduğu tartışmasızdır; şiddete başvurmamız bile yasal olur. kadınları arzularımıza boyun eğdirmek için gereken gücü bize veren doğa, böylelikle bu hakka sahip olduğumuzu kanıtlamış olmuyor mu? (bu noktada adam dipnota da şunu düşüyor: ona sahip olma hakkım yoktur ama ondan yararlanma hakkım vardır. hangi gerekçeyle olursa olsun beni reddederse bu yararlanmaya onu mecbur etme hakkım vardır) düşünce özgürlüğü anlayışınız? bu mu? tecavüzcüleri motive etmek özgürlük mü? devamında işin dozu artıyor sayfa 50-51'e gelelim "... çünkü doğanın ve yasanın ötekinin arzularını anlık olarak gidermeye mahkum ettiği nesnenin ne hissedeceği kesinlikle önemsizdir. bu sınamada ancak arzulayanın işine gelen şey önemlidir" bu herifin ensest ile ilgili düşünceleri bu meşhurdur. ama bilmekle direkt duymak bir değildir. bakalım 58. sayfa da neleri öğütlüyor: "kişinin annesinden kız kardeşinden ya da kızından yararlanmasının suç olduğunu aklı başında insanlar nasıl düşünebildiler!" mesela cinayet ile ilgili 72. sayfadaki zırvalara bakalım. "cinayet topluma karşı bir suç mudur? aklı başında kim bunu düşünebilir ki? bu kalabalık toplum içinde bir kişi eksik ya da fazla olmuş önemi var mı?" bir kaç sayfa boyunca cinayeti oldukça övüyor. hepsini geçecek kadar midem kaldırmıyor. 76. sayfadan bir dipnota bakalım: "gerektiğinde cumhuriyete yararlı olabilecek niteliklerden yoksun doğmuş kişilerin yaşamda kalma hakkı yoktur ve yapılacak en iyi şey onları doğar doğmaz yaşamdan yoksun bırakmaktır" devamında herkese besleyemeyeceği çocukları öldürme hakkı verilmelidir filan diyor zaten. bu aktardığım sadece devede kulak. hırsızlığı övdüğü kısım tam bir şarlatanlık. kitap 83 sayfa ve her satırı irin ve pislik. evet sade kimdir biliyoruz. bu herifin ne bok olduğu zaten kulağımıza her daim çalınmakta. ancak sel yayıncılık bu kitabı türk okuyucuya kazandırarak neyi amaçlamaktadır. hadi onu da geçtim o kapak yazısını yazarken hiç mi utanmadınız be.
Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret
Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha CesaretMarquis de Sade · Sel Yayıncılık · 201681 okunma
·
185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.